NAZLI ILICAK

CHP'de yaşanan çelişkiler

CHP yaşadığı çelişkilerden kurtulmaya muhtaç. Bu düşüncemizi teyit etmek amacıyla, sadece son günlere ilişkin birkaç örnek vermek yeter:
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney'in mezarlarını ziyareti üzerine, CHP Parti Meclisi üyesi Korkmaz Karaca'nın açıklaması: "Ben bir Atatürk milliyetçisi olarak Ahmet Kaya'yı ve Yılmaz Güney'i demokrasi kahramanı olarak görmüyorum. Onları, demokrasi kahramanı olarak gösteren, kutsayan hiçbir fotoğrafı da CHP'lilerin tasvip edeceğini düşünmüyorum; Genel Başkanımızın bu ziyaretleri yanlıştır."
Karaca, Ahmet Kaya'nın şarkı söylerken "Apo'yu özledim" dediğini de, sözlerine ekliyor. (Gerçekten de, Youtube'a girdiğinizde, Ahmet Kaya'nın "İnsanız biz ölüme kadar / Kürdüz biz ölüme kadar / Dostu özledik, vallahi barışı özledik" dizelerinin ardından, "Vallahi Apo'yu özledik" dediğini görüyorsunuz.)
Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'da, eski Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu'yla bir araya geldi. Tanrıkulu'nu partiye alacağı izlenimini doğuracak yakın bir temas kuruldu. Hemen ertesi gün, Taraf gazetesinde bir haber: "Tanrıkulu'ya Genel Merkez yöneticileri tepkili... Biz Diyarbakır'da kelle koltukta savaşırken bu arkadaş nerelerdeydi?" diye soruyorlar. CHP'de, "Sezgin Tanrıkulu varsa biz yokuz" havası esmeye başladı..
Gelelim Barış ve Demokrasi Partisi'yle ittifaka. CHP'ye BDP'lilerin yaptığı bayram ziyareti sırasında, Genel Başkan Selahattin Demirtaş, "sol ittifak" önerisinde bulunuyor, CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum, "Neden olmasın" mealinde bir cevap veriyor. Kıyamet kopuyor. Şahin Mengü, " CHP'nin karar organlarının yerine konuşmak kimsenin haddi değildir. Zaten Batum, CHP geleneğinden gelmiyor. CHP'yi bağlar şekilde açıklama yapamaz. Teröriste terörist diyemeyen bir parti ile seçim birliğine giremeyiz." Paris'te, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'tan 10 dakikalık bir randevuyu bile esirgediği sızan bilgiler arasında. Öte yandan, Genel Başkan Yardımcısı Mesut Değer, "Bölgedeki il ve ilçe teşkilatımızın CHP-BDP ittifakına sıcak baktığını söyleyebilirim" diye konuşuyor.

***

Bence Kılıçdaroğlu'nun gitmek istediği istikamet doğru. Ama her zaman dediğim gibi, CHP'nin geçmişten gelen ağır bir bagajı var. O bagajdan kurtulursa, bir kısım seçmenini de darıltabilir. Kurtulmazsa, gene statükonun partisi olmaya devam edecektir. Kılıçdaroğlu'nun birden bire değil ama, "sindire sindire, yavaş yavaş" bir değişimi gerçekleştirmesi mümkün. Umudu kesmeyelim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.