Yanlış yapmayalım

1) Savcıları, HSYK görevden almadı. Haklarında soruşturma açıldığı için, Deniz Feneri dosyasını, 3 savcıdan alan kişi, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı'dır.
2) Türkiye bir hukuk devleti ve yargı mensuplarının teminatı var. Yargı, iktidarın iki dudağı arasında değil. Soruşturmada ilk incelemeyi -Adalet Bakanı'nın içinde yer almadığı- HSYK'nın 3'üncü Dairesi yaptı; inisiyatif HSYK'dan geldi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, soruşturma izni verdi. Müfettiş raporları 3 savcının aleyhine çıktı. Kovuşturmaya geçildi. Ama konuyu Sincan Ağır Ceza Mahkemesi değerlendirecek; savcıları kusurlu bulursa, yargılama iznini bu mahkeme verecek. "Yargılansın" kararı çıkarsa, yargılamayı, Yargıtay'ın ilgili dairesi yapacak. Yargıtay'dan çıkan karara göre, HSYK'nın 2'nci Dairesi, savcıları disiplin yönünden cezalandırabilecek.
3) Balyoz davasında, polise 94 emekli ya da muvazzaf asker hakkında yakalama talimatı veren Bilâl Bayraktar ile Mehmet Berk adlı savcıları, İstanbul Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, 5 Nisan 2010 günü dosyadan el çektirmişti. Sonuç ne oldu? Balyoz davası yürüyor... Haklarında yakalama emri çıkan hemen herkes ya Hasdal'da, ya Silivri'de tutuklu.
Türkiye bir hukuk devleti. Biri yanlış yapsa, diğeri düzeltiyor.