Birlikten kuvvet doğar

Tayyip Erdoğan, Türkçe Olimpiyatları'nın kapanış törenine katıldı ve Fethullah Gülen'e çağrıda bulundu: "Gurbet hasrettir. Hasretin bedeli çok ağırdır. Biz, gurbette olup, şu vatan topraklarının hasretini duyanları aramızda görmek istiyoruz" dedi.
Erdoğan, geçen yıl da Türkçe Olimpiyatları'nın kapanış toplantısındaydı. Ama "Cemaat ile hükümetin arası soğuk" söylentileri var ya! Bu yıl, bazı çevreler "Acaba gelir mi, gelmez mi?" merakı içindeydi. Oysa Erdoğan, hem Zaman gazetesinin yıldönümüne, hem de TUSKON'un düzenlediği etkinliğe iştirak etmişti.
Erdoğan, Belediye Başkanlığı döneminden beri Cemaat'in davetlerine icabet eder. Fethullah Gülen'e sempatisi vardır; aynı zamanda, siyaseten Cemaat'in önemini idrak edecek birikime sahiptir. Bu yüzden, "Başbakan mutlaka Arena'ya gider" diye düşünüyordum; yanılmadım. Buna rağmen, aralarında düşünce ayrılığı yok diyemem. Netice itibariyle AK Parti, çoğu kere "siyasi fayda" ekseninde adım atıyor. Cemaat ise, bazı ilkelerinden taviz vermek istemiyor. Görüş ayrılıkları buralardan doğuyor. MİT meselesindeki ihtilâfı, kimileri "Cemaat güvenlikçi politikaları benimserken, AK Parti Oslo sürecine sahip çıktı" diye yorumladı. Bu hatalı bir bakış açısıydı. Cemaat "Ucu kime dokunursa dokunsun temiz bir toplum olsun; MİT yanlış yaptıysa onun da üzerine gidilsin" eğiliminde. Tayyip Erdoğan ise haklı olarak, partisini zora sokabilecek gelişmelerin önünü kesmek ister. Fark "güvenlikçi" ya da "barışçı" eğilimlerden kaynaklanmıyor. KCK operasyonlarının arkasında hükümet yok mu?
Zaman zaman aralarında fikir ayrılıkları olsa da, temelde hem Fethullah Gülen, hem de Tayyip Erdoğan "birlikten kuvvet doğduğunun" farkındalar. Bu yüzden, hiçbir zaman husumeti besleyecek, güçlendirecek adım atmazlar.
2014'te cumhurbaşkanlığı seçimlerine girmesi beklenen Erdoğan'ın, % 50'yi aşmak için Gülen'in desteğine ihtiyacı var. Buna mukabil, Hizmet'in kesintisiz sürmesi, ancak dost insanların iktidarda bulunmasıyla mümkün. Aksi takdirde, önüne engeller çıkarılıyor ya da Cemaat, 28 Şubat'ta gördüğümüz gibi, sürek avının muhatabı oluyor.