NAZLI ILICAK

Tutukluluk üzerine düşünceler

Son tahliyeler üzerine, "Uzun tutukluluk" meselesi yeniden tartışılmaya başlandı.
Afakî bir bakış açısı yerine, gerçekleri bilerek konuşalım diyorum:
Tahliye, beraat değildir. Dolayısıyla, alt mahkemenin verdiği hüküm Yargıtay tarafından onanırsa, bugün tahliye edilenlerin yeniden hapse girmesi mümkündür.
Tahliye, "Bak bunlar da hiç suç işlememiş" anlamına gelmez. (Böyle diyenler olduğu için hatırlatıyorum.)
Azami tutukluluk, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) belirlenmiştir. Ağır cezalık suçlarda bu süre 2 yıldır. Zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir. Uzatma süresi toplam 3 yılı geçemez. CMK'nın 250. maddesine giren fiillerde (Çıkar amaçlı suç örgütleri, uyuşturucu örgütleri, anayasal rejime karşı işlenen suçlar) tutukluluk süresi bir misli artar. Yargıtay'ın tefsiriyle, 10 yıl olarak uygulanmaktadır. Gene CMK'ya göre, sanığın kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa, delilleri yok etme, gizleme, değiştirme veya şahitler, mağdurlar ve başkaları üzerinde baskı yapma girişimi bulunuyorsa tutukluluk kararı verilebilir. Ayrıca, soykırım, kasten öldürme, işkence, cinsel istismar, uyuşturucu, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, devlet güvenliğine ve anayasal düzenin işleyişine karşı suçlar söz konusu olduğunda, kuvvetli şüphenin mevcudiyeti de, CMK'ya göre tutuklama sebebi sayılıyor. Öteden beri Türkiye'de, ister Özel Yetkili Mahkeme'de, ister sıradan bir ağır ceza mahkemesinde görev yapsın, hâkimler, ölçülülük ilkesini ve diğer sınırlamaları dikkate almadan tutuklama kararı verme eğiliminde.
AK Parti iktidara geldiğinde, tutuklu sayısının hükümlü sayısına oranı çok yüksekti.
Yoğun çabalar sayesinde, bir yandan da yargılama süreleri kısaldığı için, tutuklu oranı Batı seviyesine indi. Adalet Bakanlığı'nın resmi rakamlarına göre, % 72 hükümlüye mukabil, % 28 tutuklu mevcut. Barolar Birliği ise, alt derece mahkemeden hüküm giymiş olanları da tutuklu saydığından, bu oran, onların raporlarına, "% 51 tutuklu, % 49 hükümlü" şeklinde yansıyor.
Türkiye'de uzun tutukluluğun bu kadar tartışılmasının sebebi, AK Parti döneminde tutukluluk sürelerinin uzaması değil, Ergenekon ve Balyoz davalarında VİP şahsiyetlerin cezaevinde bulunmasıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.