İyi bir diş hekimi insan ağzının mimarıdır
Ağaoğlu Şirketler Grubu Genel Koordinatörü Mimar Murad Acar, diş tedavisinde yaptırdığı yanlış uygulamalar nedeniyle neler yaşadığını, dişçi korkusunu nasıl yendiğini, diş sağlığında nelere dikkat ettiğini ve hayatının bilinmeyenlerini anlattı...
Annem küçükken her zaman dişlerimi fırçalamamı söylerdi. Küçük yaştan beri dişlerimi fırçalamaya alıştım.
Genelde altı ayda bir dişlerimi kontrol ettiririm.
Eskiden korkuyordum çünkü daha önceden kanal tedavisi yapılırken diş uyuşturulmuyordu. Birkaç kez bu acıyı tadınca dişçi korkusu oluşmuştu fakat son zamanlarda teknolojinin ilerlemesiyle dişçiden korkmaz olduk.
Sağlıkla ilgili sorunların en çoğunu dişlerimle ilgili yaşadım. Bunların birçoğu eskiden yapılmış olan yanlış tedaviler sonucunda yaşanan sorunlardan kaynaklıydı.
Önce kişinin kendisi, sonra kötü diş hekimi verir.
Evet, eski tedavi yöntemlerinin neticeleri tamamen fiyasko.
Sık sık diş doktoruna gidiyorum. Diş konusunda biraz şanssız olduğum için tedavi ve bakım işlerini aksatmamaya çalışıyorum. Tabii ki kendim de evde yapabileceğim bakımları yapıyorum.
YENİ NESİL ÇOK DAHA BİLİNÇLİ
Hayır, değilim.
Halkımızın diş sağlığı konusunda bilinçli olduğunu düşünmüyorum. Yeni yetişen nesil bu konuda daha dikkatli.
İnşaat sektörü Türkiye'nin lokomotif sektörlerinden biri. İnşaat ile birlikte buna paralel 250-300 adet alt destek birimi de inşaat sektöründen besleniyor. Türkiye'de büyümenin devam edebilmesi için inşaat sektörünün devam etmesi gerekiyor.
Doğru zamanda, doğru yerde, doğru projeler yapmak. Aynı zamanda takım çalışması ve kaliteli ekip.
Ev almak için uygun zaman diye bir şey söz konusu olamaz. Her zaman konut almak için uygun zamandır. Tabii ki tercih edilen projenin doğru proje olması gerekli. Eskilerin de tabir ettiği gibi; topraktan satın almak bir proje için en doğru zamandır. Projenin değer kazanmasıyla birlikte yatırımcı ya da kullanıcı her zaman karlı çıkar.
Aslında hayalimde çok güzel bir İstanbul var ama bunun gerçekleşebileceğini düşünmüyorum. Kentsel dönüşüm fikir olarak çok güzel ama uygulama olarak çok başarılı bulmuyorum. Yerel yönetimin ileriye dönük kent ölçekli çalışmalarla yeni planlamalar yaparak bu işle ilgilenmeleri gerektiğini düşünüyorum.
ALİ AĞAOĞLU, İYİ BİR ARKADAŞ
On yıl Libya, sekiz yıl Rusya'da çalıştım. Çocuklarımın okula başlamasıyla birlikte Türkiye'ye dönme kararı aldım. 1980-2001 yılları arasında yurt dışındaydım. O dönem Türk müteahhitlerin yurt dışında en aktif olduğu dönemlerdi. Hem tecrübe kazanmak, hem de ekonomik nedenlerden dolayı yurt dışında çalışmayı tercih ettim. Türkiye'ye döndüğümde yurt içi inşaat sektörü bugünkü kadar aktif değildi. Daha çok işi bilen yatırımcılar piyasa oyuncularıydı. İnşaat sektöründeki karlılığı gören diğer yatırımcılar da daha sonradan sektöre girdi ve sektör bugünkü duruma geldi.
Ali Bey iş hayatında iyi bir patron, iş hayatı dışında da iyi arkadaş olmasını bilen bir kişi. Kendisiyle birçok yurt içi ve yurt dışı seyahatlerimiz oldu. Onunla çok keyifli, çok eğlenceli, unutulmaz anılarımız var.
Hafta içi genelde tüm vaktim şantiyelerde ve ofiste geçiyor. Çok yoğun bir iş temposu yaşamımızın bir parçası haline geldi. Haftanın en az dört günü spor yapmaya çalışıyorum. Hem iş, hem de özel hayatımda sağlıklı olmaya önem veriyorum. Spor da bunun bir parçası.
MOTOSİKLETLE 300 BİN KİLOMETRE YOL YAPTIM
Kurukafa bana çok estetik gelen bir figür. Dünyada bu figür çeşitli kültürlerde farklı farklı yorumlanarak çizilmiş ve birçok desende kullanılmış. Ben de gerek kıyafetlerimde, gerekse takı ve aksesuvarlarımda kurukafa figürünü kullanmayı seviyorum.
Evet, motosiklet bende uzun yıllardır tutku halinde. 1994 yılından beri motosiklete biniyorum. Yurt içi ve yurt dışı birçok motor turuna katıldım. Şu ana kadar 250-300 bin kilometreyi aşkın yol yapmışımdır. Avrupa'nın birçok ülkesi, Güney Amerika ve Afrika gibi birçok parkurda, çeşitli turlara katıldım. Bunların arasında beni en çok etkileyen, Avrupa'nın en kuzey noktası olan North Cape ve Iceland'de yaptığımız turdur.
DÖVME YAPTIRAN KİŞİ MARJİNALDİR!
Dövmeyi sevdiğim doğru. İlk dövmemi 1994'te Almanya'da yaptırmıştım. Almanya'dan sonra İtalya, İngiltere, Tayland, Japonya, Amerika ve Rusya'da dövmeler yaptırdım. Birçok farklı dövme yaptırmama rağmen hepsi konsept halinde olduğundan tek bir dövme gibi görünüyor. İyi bir dövme yaptırmak ucuza mal olmuyor. Bunu sanat olarak değerlendirmeli.
DÖVMELERE OLUMLU TEPKİ ALIYORUM
Genellikle olumlu tepki alıyorum. Gören herkes çok beğeniyor. Genel olarak dövme yaptıran insanların marjinal olduğu doğru. Şu an Türkiye'de de dövme oldukça yaygınlaşmaya başladı. Eskiden daha dikkat çekiyordu şimdi ise daha normal hale geldi.
Evet, okul yıllarında karate ile uğraşmıştım. Zen felsefesi ilgimi çeken ve hayata bakışımı etkileyen felsefelerin başında. Dövmelerimdeki samuray motifleri de bunun yansıması.. Uzakdoğu sporlarını seviyorum. Bunlar doğadaki birçok canlının hayatta kalabilmesi için yaptığı hareketlerden esinlenilerek insan vücuduna uygulanan birer savunma sanatı çeşidi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.