Şeker hastalarının diş tedavisi riskli mi?
ENFEKSİYON RİSKİ DAHA FAZLA
Diyabet, vücudun tamamını etkileyen tehlikeli bir hastalıktır ve diyabet hastaları; diyabet olmayan hastalara kıyasla daha fazla kalp krizi, hipertansiyon, felç, böbrek yetmezliği, körlük, sinir hastalığı ve enfeksiyon riskine sahiptir. Diyabet hastalarında, sağlıklı bireylere kıyasla iyileşme bozukluğu da vardır. Bu, kısmen enfeksiyon ile savaşan belirli beyaz kan hücrelerindeki işlev bozukluğundan kaynaklanmaktadır. Diyabeti teşhis etmek için kullanılan en yaygın test açlık kan şekeridir. Bu test, belirli bir zaman içindeki glikoz düzeylerini ölçer. Genellikle, kan glikoz düzeylerinin normal sınırlarda tutulmasıyla kişinin diyabetle ilişkili komplikasyonlardan bazılarını geciktirebileceği ve hatta önleyebileceği kabul edilmektedir. Diyabetle mücadele önlemleri arasında davranış değişikliği (doğru beslenme, egzersiz) ve ilaç tedavileri (oral hipoglisemikler, insülin replasmanı) yer almaktadır. Reçete edilen tedavi seçeneğinde; tip ve hastalığın şiddeti ile hastanın uygunluğu göz önünde bulundurulur. Diğer yaygın olarak uygulanan test ise, uzun bir zaman aralığında (iki-üç ay) kan glikoz düzeylerinin değerlendirilmesi için kullanılan bir temsili gösterge olan hemoglobin A1c (HbA1c) testidir. Bu test, hekime hastanın zaman içindeki glikoz düzeylerine ilişkin iyi bir tablo sunar. Kötü kontrollü şeker hastalarında periyodontal hastalık, tükürük bezi bozukluğu, enfeksiyon, sinir hastalığı ve kötü iyileşme gibi çeşitli oral komplikasyon riski bulunmaktadır. Bu komplikasyonların hiçbiri diyabete özgü değildir. Ancak var olmaları, diş hekiminizin ilave testler yapması veya istemesi ile diyabet olasılığı konusunda erken ipucu verir.
PERİYODONTAL HASTALIK NEDİR?
Periyodontal hastalık, diyabet hastalarında yaygın olarak gözlemlenen bir diş sorunudur. Diyabetli olmayan hastalar arasında karşılaşılan periyodontal hastalığa benzerdir. Ancak diyabetle ilişkili azalan bağışıklık ve iyileşmenin bir sonucu olarak daha şiddetli olabilir ve daha hızlı ilerleyebilir. Bu değişikliklerin potansiyeli, periyodik profesyonel değerlendirme ve tedavi gereksinimine işaret eder.
TÜKÜRÜK BEZİ BOZUKLUĞU
Tükürük bezlerindeki birkaç değişiklik diyabetle ilişkili olarak gelişebilir. En yaygın şekilde gözlenen durum ağız kuruluğudur ancak diğer bulgular arasında bezin büyümesi ve artan tükürük kanalı taşları ile bez enfeksiyonu gelişmesi riski yer alabilir.
ENFEKSİYONLAR
Kötü kontrollü diyabet, çeşitli doku enfeksiyonlarına yol açabilir. En yaygın olarak karşılaşılan maya mantarı enfeksiyonu (Kandida) ile kişinin riskini daha da artıran ağız kuruluğunun olmasıdır. Tipik olarak, etkilenen bölgeler çevre dokudan daha kırmızı renktedir ve yaygın olarak etkilenen bölgeler arasında dil, damak, yanaklar, diş etleri veya ağzın köşeleri yer alır. Diyabet hastalarında çürük riskine ilişkin çelişen veriler vardır ancak kuru ağız şikayeti olanlarda çürük oluşma riski açıkça daha fazladır.
İLAÇ SAATİNİZİ DEĞİŞTİRMEYİN!
Düzenli olarak diş hekiminize görünmelisiniz. İyi bir tıbbi kontrol altında olan diyabet hastaları genellikle ehil ve her türlü diş bakımı türünü tolere edebilenlerdir. Diş hekiminizin kaçınmanızı isteyeceği yaygın komplikasyonlardan biri de hipoglisemidir (düşük kan şekeri).
Daima şunları yapmalısınız:
TİP 2 DİYABETLİLERE GEÇ TEŞHİS KONUYOR
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.