Sağlıkta ihmale gelmeyen 9 gerçek
Diş ve diş eti hastalıkları; kalp hastalıkları, hamilelik, diyabet ve solunum yolu hastalıkları için risk faktörüdür:
ÇÜRÜK OLMAYAN DİŞ KAYBEDİLEBİLİR
Ağız içi bölgesi, yoğun mikrop faaliyetlerinin olduğu her türlü dış etkiye açık bir alandır. Başta diş ve diş eti olmak üzere birçok hastalığa evsahipliği yapar. Çürükler, diş kökü iltihabı, ilerleyen dönemlerde apse ve kist oluşumu gibi hastalıklar bu bölgede ciddi problemler oluşturur. Ayrıca diş eti hastalıkları, dişi çevreleyen ve destekleyen dokuları etkileyen bir enfeksiyon hastalığı olarak hiç çürüğü olmayan dişlerin bile kaybına yol açar. Uzun süreli diş eti şişliği, kırmızı ya da kanayan diş etleri, diş hassasiyeti ve kötü ağız kokusu diş eti hastalıklarının sinyalleri olabilir ve zamanında tedavi edilmezse tüm vücudunuz için ciddi sonuçlar doğurabilir.
KALP HASTALIĞI SEBEBİ OLABİLİR
Ağız içi enfeksiyonuna sahip kişilerde, enfeksiyonun görülmediği kişilere kıyasla yüzde 30 daha fazla kalp krizine rastlanmıştır. İleri derecede diş eti iltihabı ve diş hastalıkları olan bireylerin, sağlıklı bireylere göre kalp hastalığına yakalanma riski yüzde 25 daha fazladır. İleri derecede diş eti iltihabı olan 50 yaşından genç erkekler, sağlıklı hemcinslerine göre yüzde 72 daha fazla kalp hastalığına yakalanma riskine sahiptirler. Yine ileri derecede diş eti iltihabı ve diş hastalıkları olan annelerde; erken doğum, düşük doğum ağırlığı ve anne karnında bebek ölümü gibi problemler görülmektedir. Şiddetli seyreden diş eti iltihapları ve diş hastalıkları, şeker hastalığının kontrolünü olumsuz yönde etkilemektedir. Diş eti tedavisi sonrasında şeker hastalarının kan değerlerinin kontrolünde düzelme olduğu da ortaya konulmuştur. Diş ve diş eti hastalığı olan kişilerin tükürüğü solumaları ile akciğer enfeksiyonları gelişebilmektedir. Ağız hijyeni kötü olan yüksek risk grubu hastalarda dişte biriken plak, solunum yolu hastalıklarını tetikleyen mikroplar için kaynak görevi görür.
HASTALAR YÜKSEK RİSK GRUBUNDA
Yoğun bakım ve evde bakım gerektiren hastalar gibi yüksek risk grubu hastalarda, akciğer hastalıklarına yol açan bakteriler ve virüsler ağızda birikirler. Bu nedenle ağız içi hijyenin uygun hale getirilmesi çok önemlidir. Yüksek risk grubuna giren sistemik rahatsızlığa sahip hastaların tedaviye başlamadan önce diş tedavilerine başlayarak, oluşacak risk faktörlerini ortadan kaldırmaları önerilmektedir. Yakın tarihte Türkiye'de yapılan bir araştırmaya göre; diş eti hastalığı yaşayan kişilerde vücutta yaygın damarsal patolojilere sebep olduğu ve bu durumun ereksiyon problemlerine yol açabileceği belirtilmiştir. Araştırmada; diş eti sorunu yaşayan erkeklerde sertleşme güçlüğü diğerlerine oranla üç kat daha fazla görüldüğü belirtilmiş, diş problemleri, ereksiyon sıkıntısı yaşayan hastalarda daha sık gözlenmiştir. Peki bu kadar ciddi sonuçları olan diş eti hastalıklarının sizde bulunup bulunmadığını tespit etmek mümkün mü? Size bu konuda fikir verebilecek mini bir test hazırladık...
SİZ DE RİSK ALTINDA MISINIZ?
Aşağıdaki risk değerlendirme kontrol listesini tamamlayın, hastalık riskinizi nasıl azaltabileceğiniz hakkında bilgi sahibi olun...
KALP SAĞLIĞI
ALZHEIMER (BUNAMA)
ŞEKER HASTALIĞI
HAVAYOLU (OKLÜZYON)
DİŞ ETİ HASTALIKLARI TESTİ
Aşağıdaki soruları cevaplayarak diş eti hastalıklarının belirtilerine sahip olup olmadığınızı öğrenebilirsiniz.
1. Ağzınızda ağrı var mı?
2. Dişlerinizi fırçalarken ya da yemek yerken diş etleriniz kanıyor mu?
3. Dişlerinizde aralanma fark ettiniz mi?
4. Diş etlerinizde şişlik ya da hassasiyet var mı?
5. Diş etlerinizde çekilme fark ettiniz mi ya da dişlerinizin eskisinden daha uzun göründüğünü düşünüyor musunuz?
6. Sürekli devam eden kötü ağız kokunuz var mı?
7. Dişleriniz ve diş etleriniz arasında iltihap fark ettiniz mi?
8. Dişlerinizi kapatıp ısırdığınızda dişlerinizde farklılık olduğunu fark ettiniz mi?
9. Ağzınızda hiç yara oluştu mu?
Eğer bu sorulardan herhangi birine 'Evet' diyorsanız diş eti hastalığının belirtilerine sahipsiniz demektir. Diş etlerinizi korumak için harekete geçin ve hemen diş hekiminizle görüşün.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.