Diş kökünden sızan toksinler birçok hastalığa yol açabilir
Bir organınızdaki ağrı veya işlev bozukluğu, dişinizde problemlere neden olabilir. Aynı şekilde her bir diş, ayrı bir organı temsil eder ve o dişteki ağrı, o organı etkiler. Bir dişinizle ilgili problem yaşadığınızda enfeksiyon ya da çürük gibi, bu dişinizle aynı akupunktur meridyeni üzerindeki organ da sağlıksız hale gelebilir. Bunun tam tersi de geçerlidir; belirli bir organdaki işlev bozukluğu, ilgili dişte probleme sebep olabilir. Enfeksiyonlar dişlerin kök ucunda var olabilir. Bazen X ışınlarıyla, özellikle kanal tedavisi olmuş dişlerde tespit edilemeyebilir. Tıpkı uzun bir süre önce tedavi edilmiş dişinizi elinizle sağa sola sallayıp, üzerine hafifçe vurduğunuzda ağrı ya da o bölgede bir huzursuzluk hissetmeniz gibi. Toksinler enfeksiyonlardan sızar ve bağışıklık sisteminin normal fonksiyonlarını bastırıp hastalıklara yol açabilir. Diş kökü kanallarından sızan toksinler; kalp, böbrek, rahim, sinir sistemi ve endokrin sistemlerin sistemik hastalıklarına neden olabilir.
DİŞ ÇİZELGESİNE BAKILIR
Akupunktur uzmanları, uygulamalarına yardımcı olmak için meridyenlerden oluşan bir diş çizelgesi takip ederler. Bu çizelgede hangi diş, hangi organ ya da organlar üzerinde etkili ve aynı meridyen üzerinde diye bilgi sahibi olurlar. Bu bağlantıların tümünü kullanarak, bağlı oldukları vücut bölümünü teşhis ve tedavi etmek için dişler kullanılabilir. Örneğin alt çenedeki ön kesici dişler, adrenal bezlere bağlı bir meridyende bulunur. Bu dişlerdeki hassasiyet ve ağrı, adrenal işlevinde bir dengesizliği gösterebilir.
Kırık, enfeksiyonlu, çatlak ya da fonksiyona girmeyen dişler vücudunuzun diğer bir bölümünde belirtiler verip sizi rahatsız edebilir. Örneğin üst çenede, ikinci küçük azı dişinizde iyi yapılmamış bir kanal tedavisi, göğsünüzü ve akciğerlerinizi etkileyebilir. Çekilen diş bulunduğu meridyenle aynı bölgeye gelen organınızda bir sıkıntıya işaret edebilir. Kısacası bağlı olduğu organ rahatsızlığın kaynağı olabilir.
ARAŞTIRMALAR NE DİYOR?
2009 yılında yapılan bir araştırma (Dental Aegis Dergisi'nde), dişlerin 'duygusal organlar' olduğu paradigmasını ortaya koydu. Dişlerimizdeki bazı reseptörler yemek yediğimizde bir dizi sinir aktivitesini kontrol eder. Bu reseptörler ne kadar sert ve hızlı çiğnediğimizi, beynimize bunu bildirdiğinizi belirler. Bu reseptörler, dişin pulpası dediğimiz sinir ve damarların bulunduğu kanal tedavisi olurken, çıkarılan doku demetinin içinde bulunur. Bu reseptörler mekanik reseptör olarak bilinirler. Mekanik alıcılar gerginlik, basınç ya da titreşim gibi mekanik uyaranlara cevap veren dolgu organlarıdır. Dişlerimiz bu sebeplerden dolayıdır ki, sinir iletişimi için eylemsiz değil önemli olduklarından, diğer biyolojik süreçleri teşvik eden eşsiz duyu girdileri sağlarlar. Finlandiya'da yapılan bir araştırmada, diş gelişiminden sorumlu genlerin birebir, diğer organların gelişiminden sorumlu genler olduğunu ortaya koymuştur. Organların büyüme ve gelişmesinde rol oynayan genler ileride kanser ihtimalinin göstergesi olabilir. Araştırmacılar, dişin sinir damar paketi dediğimiz pulpasındaki bakteriler ile meme kanseri oluşumu arasında bile ilişki olduğunu belgelemiştir.
HASTALIKLARI HABER VERİYOR!
DİŞLERDE AĞRI OLMASA DA KONTROL ETTİRİN
Birçok boyun ağrısı, bel ağrısı, baş ağrısı, kulak çınlaması, kronik yorgunluk, alerji gibi hastalıklar, yapılan diş tedavilerinin ardından iyileşebilir. Doğum sonrası görülen pek çok zihinsel ya da bedensel defektlerde, kalıtsal özelliklerin yanı sıra fetusun annenin dişlerinden aldığı ağır metallerin etkisi de olabilir. Vücut bir bütündür ve dişler bunun çok önemli bir parçasıdır. Ağrı yapmıyorsa dişlerde bir sorun yoktur düşüncesi yanlıştır. Nasıl olsa biri çekilse, geriye 31 tane kalır ya da protez takarak hayatımızı devam ettirebiliriz mantığı pek çok dişsel problemin yanı sıra tüm vücuttaki problemlerin de göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Dişlerinizde herhangi bir ağrı olmasa bile mutlaka kontrole gitmelisiniz.
SİNİR SİSTEMİNİ ETKİLEYEBİLİR!
Dişlerin kök kanalları ve sistemik sağlığın etkileri üzerine yapılan araştırmanın bir sonucu olarak, kök kanallarının aşağıdakiler dahil her türlü olumsuz sağlık riskini nasıl artırdığını anlıyoruz:
AĞIZ HİJYENİNİ ARTIRIN
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.