Şimdi tabii bundan daha güzel bir Türkiye tanıtımı olur mu bilemiyorum. Ama gelin görün ki Ayşe ve Ece kardeşlerden öğreniyorum ki, defile için devlet desteği bulamayınca müthiş sıkıntılı günler yaşanmış. Ece, 'Hem Türkiye Mevsimi hem de Moda haftası. Defile yapmamayı düşünemedik ama baktık olmuyor. Önce tüm ekipten gizledik. Çünkü öğrenince o moral bozukluğuyla atölyede kimse çalışamıyor' diyerek anlatmaya başladığı ve eksik bıraktığı yerleri Ayşe Ege'nin tamamladığı defileden sergiye dönüşen Kontrastlar Şehri İstanbul ekspozisyonu için üzülüyorum. Çünkü aslında gördüğüm bu sergi bir müzeye layık. Düşünün ki, saatlerce o salonda yabancı basını da takip ettim. International Herald Tribune'den, Le Figaro'ya, Financial Times'tan De La Republica'ya ve İspanyol La Vinquardia'dan Elle, Marie Claire, Vogue, Instyle'a kadar pek çok ünlü moda dergisinin editörü, yönetmeni bu sergiye geldi. Öğrendim ki gelen yabancı basın sayısı 150'yi bulmuş. Tüm gün Ece Ege ve tüm Dice Kayek ekibi, elbiseleri tek tek anlattılar. Dinleyenlerin nasıl büyülendiğini ve temalarla tasarımın bütünleşmesine nasıl hayran kaldıklarını gördüm. Umarım tanıtım fonunu yönetenler de görüyordur.