Kalitesiz ithal deriye martta özel logoyla hayır diyecekler!
Türkiye'de üretilen ve kalitesine son derece güvendikleri deriyle ithal kalitesiz olanın karşılaştırılmasını, iki derinin birbirine karışmasını istemiyorlar. O nedenle de ünlü tasarımcı Ivan Chermayeff'e bir logo hazırlattılar. Amaç bir kalite ve güven unsurunu öne çıkarmak.
Mart ayında büyük bir kampanyaya girişecek sektör. Hakiki Türk derisi slogonının yer aldığı ayakkabılara, deri ürünlerine güvenin mesajı verilecek.
Erdal Matraş'a bunu yapmanın zor olup olmadığını ve denetimin nasıl olacağını sordum. Şayet ayakkabı, çanta ya da kemer Türk dericilerin zararlı hiçbir kimyasal kullanmadan güvenli bir şekilde ürettiği deriden yapılmışsa o ürün bu etiketi taşıyacakmış. Tek tek ürünlere yerleştirilecek bu logo ile örneğin 2014'ün son ayında Sağlık Bakanlığı tarafından zehirli olduğu açıklanan binlerce ithal deri ayakkabıdan ve benzeri zehirli derilerden tüketici uzaklaştırılacak.
Kalitesine bu kadar güvenilen Türk derisinin ABD gibi önemli pazarlara güçlü bir şekilde girememesi tartışma konusu olmalı. Düşünün ki 40 milyar dolarlık ihracatla Türk deri sektörünün ABD'nin ithalatından aldığı pay sadece yüzde 1! Erdal Matraş ve Mustafa Şenocak bu durumu tersine çevirmek için fuarlara etkin bir şekilde katılmaya başladıklarını söylüyor. ABD'de durum henüz sektörü güldürecek hale gelmezken, Çin'de pozitif bir değişim başlamış. Çin'de Türk derisi algısının çok iyi olduğunu söylüyor Matraş ve şunları anlatıyor:
"Gücümüzün arttığını da bizlere fuarlarda verilen yerlerin büyümesiyle anlıyoruz. Bir çekim gücümüz var. Hiçbir ülke Hong Kong'taki fuarda 65 firma ile temsil edilmedi ama tabii yeterli değil. İtalya ile Türk derisi kalite açısından farklı değil ancak onlar kat be kat pahalıya satıyorlar. Biz de oralara gelmeliyiz."
Öğreniyoruz ki deri ihracatında 2014 yılında ilk sırada yüzde 39 ile ayakkabı yer alıyor. Deri giyimin payı yüzde 29, yarı mamul ve bitmiş derinin payı yüzde 17.7 ve saraciyenin payı da yüzde 13.3 olmuş.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.