15 yaşındaki mucit!

15 yaşındaki Fahir Aruoba'nın, nefesten kan şekeri ölçmeye imkân veren bir teknoloji geliştirdiğini duydunuz mu?
Tink (Teknoloji ve İnsan Koleji) öğrencisi Aruoba'nın projesi, Acıbadem Üniversitesi Kuluçka Merkezi Ön Kuluçka Programı'na başvuran 75 proje arasından kabul almış.
İlk ve ne yazık ki tek teknoloji lisesi olan Think'i iki yıl önce Zeynep Dereli anlatmıştı.
Bu lisede okuyacak gençlerin yapay zekayı kullanarak mucit olacaklarını, Türkiye'nin veri analistlerinin, siber güvenlik uzmanlarının buradan çıkacağını söylemişti.
Öyle görünüyor ki, Dereli ve ortakları hedefe tam gaz ilerliyor.
Düşünün, Aruoba daha henüz 9'uncu sınıfta ve şimdiden bir üniversitenin özel sağlık altyapısına, araştırma laboratuvarlarına, akademisyenlere erişim hakkı elde ederek projesini hayata geçirme şansı yakaladı. İnsan odaklı, teknolojiyi en temel ilke benimseyerek bir okul planlamak, Milli Eğitim Bakanlığı'nın da öncelikle ele alması gereken projelerden olmalı.
Ne yazık ki meslek liseleri hâlâ yeteri kadar donanımlı değil. Birkaç ay önce bir panelde, Milli Eğitim Bakanlığı yöneticileriyle bir araya gelmiş ve kapsamlı projeler hazırlandığını da öğrenmiştim. Bana kalırsa, Think gibi güzel uygulama okullarını örnek almak faydalı olabilir.
Bu arada öğreniyorum ki, 2017'de kurulan Acıbadem Üniversitesi Kuluçka Merkezi, üniversitenin sahip olduğu bilgi birikimini ve enerjisini, yeni iş fikirlerine aktarabilmek için kurulmuş. Merkez, yeni fikirlerin olgunlaştırılması ve ürüne dönüştürülüp hayata geçmesi için tüm desteği veriyor.
Dereli çok önemli bir noktaya parmak basıyor ve Türkiye'nin daha başarılı bir noktaya gelebilmesi için üniversite veya daha üst seviyede bu işe başlamasının çok geç olabileceğini söylüyor. Dereli, "Ortaöğretim çağında öğrencilerin bu konularda desteklenmesi gerektiğine inandığımız için özel girişimcilik programımızı uyguluyoruz" diyor.
Öğrencilerini tek tek teknoloji okur yazarı yapma gayreti içindeki Think'te mesela tarih öğretirken aynı anda tarihle matematiği birlikte okutabilecekleri büyüyüp, küçülebilen sınıflar var.
Demek istediğim yeni nesil eğitimi uygulamaya alan okullar varken, Milli Eğitim'in bu bilgi birikiminden de faydalanarak Anadolu'ya yayılan meslek liselerini hızlıca Endüstri 4.0'a uygun hale getirmesi güzel olmaz mı?