Tutuklu öğrenciler sorunu
ODTÜ'de mezuniyet töreninde öğrenciler protesto gösterisinde bulunmuşlar. Neredeyse 1960'ların sonundan beri tarihini izlediğim, çeşitli sebeplerle içinde yer aldığım bu üniversitede gerçekleştirilen son protesto eylemi öncekilerle, benim gençliğimdekilerle mukayese edilince son derecede müeddep. Sloganların yazıldığı pankartları cüppeli, kepli, güler yüzlü, heyecanlı gençler taşıyor. Öncelikle hepsine içtenlikle başarılar dilerim. Her şey gönüllerince olsun diyeceğim ama olmuyor işte.
Olmuyor çünkü, tamam, kürtaj vs konusunda da söyledikleri doğru ama bir konu onları da beni de haddinden fazla rahatsız ediyor. Galiba 371 öğrenci şu anda tutuklu.
Kaldı ki, basına yansıdı, biliyorum, harçları protesto ettiği için tutuklanmış öğrenciler mevcut. Devlet daha sonra o protesto edilen harçları kaldırdı, öğrenciler hâlâ içeride. Bu durumda devletin değil onları hapsetmesi, dönüp teşekkür etmesi gerekmez mi?
Ne var ki, bugün bazı dip akıntılarını biliyoruz. Özellikle yargıda farklı çevrelerin çok değişik tutumlar içinde olduğu kimsenin meçhulü değil. Basına karşı açılan davalar, KCK başlığı altında sürdürülen tutuklamalar yargının o çok farklı kanatlardan gelen tesirler altında oluşturduğu süreçler. Hükümet neyse ki 3. Yargı Paketini çıkardı ve onunla bazı sorunlar çok kısmi olarak çözüldü. Fakat o yasanın çıkarılmasında olmasa bile kapsamında AK Parti grubunda ne sorunlar yaşandığını basından izledik. Prof. Beşir Atalay'ın çabası olmasaydı bu iş kotarılamayacaktı. Bu fiili durum bile önemli bir gösterge.
Türkiye bunu aşmak zorunda. Herkes AK Parti'den bir şey bekliyor. Ben de bunu bekliyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.