OD'ye çatı olmak
Son esen rüzgâr ABD ile Rusya'nın Suriye'de ateşkes konusunda anlaştıkları yönünde. Henüz kesin bir sonuç yok. Cenevre 2'den o yönde bir karar çıkar mı beklentisi var. Keşke olsa. Böyle bir sonuçtan en fazla yarar görecek ülke Türkiye olur. Savaşın, yani çatışmanın ve insan katliamının sona ermesi Türkiye'ye sayısız yarar sağlayacak. Bütün bunların Paris'te kotarıldığından kuşku yok.
O Paris görüşmelerinde bu bakımdan önemli bir kapı aralandı. Kerry, sadece Davutoğlu ile basın toplantısı yaptı. Verilen mesaj çok açıktı ve iki temele sahipti. Hem uzun ve sıkıntılı bir "son dönem" ilişkisinden sonra ABD ile ilişkilerin düzeldiği veya hiç bozulmadığı izlenimi veriliyordu hem de Kerry açık bir biçimde "Türkiye'nin iç işlerine karışmayız" diyerek Türkiye'nin istediği pozisyonda durduklarını kamuoyuna açıkladı.
OD'de boydan boya yeni bir politika arayışı demek bu. Daha açık bir deyişle OD'deki rejimlerin dönüşümü. Türkiye'nin bu yöndeki talepleri bugüne değin parça parça olsa bile belli bir kararlılıkla ve birbiri ardınca açıklandı, çeşitli yöneticiler tarafından. Erdoğan'ın Mısır'da laiklik konusunu gündeme getirmesi bu bakımdan çok önemliydi ve hangi fitili ateşlediği bellidir. Cumhurbaşkanı Gül'ün zaman zaman ama istikrarlı bir biçimde İslam ülkelerinde değişimin zorunlu olduğu yönündeki açıklamaları bu tabloyu tamamlıyor.
Bugünkü tıkanmışlık aşılabilir mi? Davutoğlu'nun bu soruya cevabı orta ve uzun vadeli çözümlemelerden oluşuyor. Kısa vadede Cenevre 2 var. Bakan Cenevre 2 sürecini üçe ayırıyor; gitmeden önce, Cenevre'de ve sonrasında yapılacaklar. Cenevre 2'nin tansiyonlu geçeceği belli. C2'ye kadar geçecek sürede nelerin yapılacağı da belli. Onların başında Suriye yönetiminin o toplantıya bir "suçlu" olarak gelmesine çalışılıyor. Suriye'nin masaya "eşit" ve hiçbir sıkıntı yaratmamış bir yönetim gibi oturması işi daha baştan zora sokacak. Ona mukabil Suriye halkına yönelik insani duyarlılığın yaratılması ve ateşkes Türkiye'nin de Lavrov'dan beklentileri arasında. Kısacası C2 "tek bir ses" çıkarmalı, yoksa Suriye meselesi kör düğüm halini daha da sürdürecek.
İç politika hallolsa da bu konuları daha çok düşünebilsek...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.