2012 rüya değil!

Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'na ev sahipliği yapacak Ukrayna ve Polonya'nın vazgeçmeleri halinde Türkiye'nin turnuvaya ev sahipliği yapabileceğini açıkladı. 2016'daki şampiyona için ev sahibi adayı olan Türkiye'nin ulaşım ve konaklama açısından hiçbir sorunu olmadığını belirten Başesgioğlu, <ı>"Tesis <ı>olarak <ı>da <ı>İstanbul, <ı>Ankara, <ı>İzmir, <ı>Antalya <ı>ve <ı>Kayseri <ı>gibi <ı>şehirlerimizdeki <ı>mevcut <ı>statlar <ı>ve <ı>yeni <ı>yapacaklarımızla <ı>bu <ı>organizasyonu <ı>tek <ı>başımıza <ı>gerçekleştirebiliriz" ifadesini kullandı.
Türkiye, 2012 için beş adaydan biri idi. UEFA İcra Kurulu, 8 Kasım 2005'te Türkiye ile birlikte Yunanistan'ı elemiş ve son üçe İtalya dışında Hırvatistan-Macaristan ve Polonya-Ukrayna ortak teklifleri kalmıştı. Ardından Polonya-Ukrayna ortaklığı ev sahibi olarak belirlenmişti.
Yaklaşık üç yıl önce UEFA İcra Kurulu'nda Türkiye elenirken değerlendirilen UEFA raporunda Türkiye'nin proje için sunduğu sekiz stadyumun sadece biri <ı>(Şükrü <ı>Saracoğlu) hazırdı. İstanbul Atatürk Olimpiyat, Bursa Atatürk ve Konya Atatürk statlarının yenilemeden geçmesi gerekiyordu. Ayrıca İzmir'e üç grup, bir çeyrek ve bir yarı final maçı için 51 bin, Ankara'ya üç grup maçı için 31 bin, Antalya'ya da üç grup ve bir çeyrek final maçı için 40 bin 500 kişilik stat yapılacaktı. Bunlar o zaman plan aşamasındaydı.
Üç yılda sadece diğer plan aşamasındaki <ı>(Üç <ı>grup <ı>maçının <ı>oynanacağı, <ı>31 <ı>bin <ı>kişilik) Kayseri'deki stat plandan inşaata, hatta bitirilme noktasına geldi. Bir hatırlatma: Bir şehirde üç stat bildirilemediğinden Seyrantepe bu plana dahil edilemiyor.
ULAŞIM SINIFTA KALDI
Bakan Başesgioğlu, ulaşım ve konaklama açısından Türkiye'nin sorunu olmadığını söylese de UEFA'nın raporu İstanbul ve Antalya dışındaki şehirler için konaklamada bile aksini savunuyor: <ı>"Ankara'da <ı>2-4 <ı>yıldızlı <ı>tesislerin <ı>kapasiteleri <ı>düşük. <ı>Çeyrek <ı>ve <ı>yarı <ı>final <ı>oynanacak <ı>İzmir'de <ı>de <ı>sıkıntı <ı>var. <ı>Konya, <ı>Kayseri <ı>ve <ı>Bursa <ı>UEFA'nın <ı>taleplerini <ı>karşılayacak <ı>otel <ı>kapasitesine <ı>sahip <ı>değil."
Takımlar için önerilen antrenman tesislerinin de UEFA koşullarına uymadıkları vurgulanan raporda en büyük eleştiri ulaşım konusundaydı:
<ı>"21 <ı>muhtemel <ı>yolculuğun <ı>sadece <ı>10'u <ı>trenle <ı>yapılabiliyor. <ı>Bunlar <ı>için <ı>de <ı>ortalama <ı>seyahat <ı>süresi <ı>10 <ı>saat. <ı>21 <ı>rotanın <ı>arabayla <ı>ortalama <ı>ulaşım <ı>süresi <ı>de <ı>6 <ı>saat <ı>40 <ı>dakika."
Bu rapordan günümüze geçen üç yıllık süreçte Ankara-Eskişehir hızlı tren hattı tamamlanmak üzere ama Eskişehir zaten planda olmadığından bunun ulaşımdaki sıkıntılara çözüm getireceği de yok.
2012'NİN AYNASI 2010
Özetle; üç yıl önce ilk turda elenip son üç adaya kalamayan Türkiye'nin geçen süre içinde ön elemede takılmasına yol açan sıkıntılarla ilgili mesafe kat edemediğinden 2012'ye tekrar talip olup alması rüya bile değil. Zaten 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nı almışken, salonları yetiştiremediği için bu organizasyonu kaybedebileceği Federasyon Başkanı Turgay Demirel tarafından bile dile getirilen Türkiye'ye bu şartlarda 2012'yi istese de kimse vermez.