Teröre karşı seferberlik zamanı
Daha önce bu köşede seferberlik vaktinin geldiğini yazmıştım. Ankara'nın ortasında yaşadığımız korkunç katliam şu konjonktürün seferberlik zamanı olduğunu bir kez daha kanıtladı. Türkiye tarihinin gördüğü en dehşetli terör saldırısını yaşadık Ankara'da. Bu kadar çok sayıda insanımızın öldüğü bir terörist saldırı daha önce yaşanmamıştı.
Türkiye Cumhuriyeti çok sayıda iktidar mücadeleleri gördü. Ama iktidar mücadelesinin bu kadar iğrenç ve tiksindirici olduğu bir dönem görülmedi. Bazı devletlerin sinsi istihbarat teşkilatları ve o istihbarat güdümündeki kalleş terör örgütleri kan banyosu yaşatıyorlar ülkemize...
Dediğim gibi daha önce de çok sert iktidar savaşları yaşandı bu ülkede fakat Türkiye Gemisi saldırı altında olduğu zaman tüm taraflar hep kenetlenmeyi bildi. İsmet İnönü, Adnan Menderes ve Celal Bayar'a çok sert muhalefet ediyordu. Fakat Türkiye'ye yönelik dışarıda bir saldırı ya da itibarsızlaştırma kampanyası olduğunda anında Menderes ve Bayar'ın yanında oluyordu.
27 Mayıs'ta DP'liler alçakça indirildiği halde 1964 Johnson mektubu gibi Türkiye'nin sıkıştığı anlarda tereddüt etmeden dönemin Başbakanı İsmet İnönü'nün yanında durdular.
Aynı şey 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nda Ecevit Başbakan, Demirel muhalefetken de yaşandı. Hiçbir zaman Türk siyaseti ve medyası böyle durumlarda Türkiye Gemisi'ni batırmak isteyenlerin yanında yer almadı.
Siyaset ve medya dünyasında sert hatta kanlı kavgalar olurdu ama hiçbir zaman siyasi düşmanlık uğruna Türkiye Gemisi'ni toptan batırmak isteyenlerin yanında saf tutmazdı hiç kimse. AK Parti ile CHP ve MHP'nin en azından temel konularda ittifak ve mutabakat yapma vakti gelmiştir.
Zaman iç siyasi çekişmenin değil tarihi ve milli sorumluluğun zamanıdır. Fakat siyasi ortam bu anlamda hiç olumlu ve yapıcı değil...
İşte o yüzden 1 Kasım yerli olmak ya da olmamak meselesidir. 1 Kasım 2015 seçimleri gerçekten bu topraklara bağlı olmak ya da olmamak meselesidir.
1 Kasım 2015 seçimleri bu ülkenin dışında yapılan hesapların parçası olmak ya da olmamak meselesidir. 1 Kasım'da yeniden silkineceğiz ve kendimize geleceğiz. 10 sene sonra Türkiye olarak 2 trilyon dolarlık iktisadi hacme sahip olmak yani güçlü olmak zorundayız yoksa bize daha çok kan banyosu yaşatırlar. 1 Kasım'da dünyanın en güçlü 10 ülkesinden biri olma hedefindeki Türkiye Cumhuriyeti için ayaklanacağız.
1 Kasım'da Yeni Türkiye tasavvuru ve tahayyülü için yeniden şahlanacağız. Teröre karşı seferberlik zamanıdır...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.