Doların yükselişi ve geçmişin dersleri
Şu aralar vatandaşın ekonomi konularına gerçekten büyük ilgisi var. Bu net şekilde görülüyor. Elbette ekonomistlerin özellikle karmaşıklaştırdığı ve küçük bir Türkilizce cemaatine ait olan sıkıcı jargona ilgi yok. Fakat iktisadi hayata dair piyasa diliyle yalın yazınca ve konuşunca büyük alaka oluyor...
Çeşitli sebeplerden ötürü doların değeri son dönemde aşırı yükseldi.
TCMB de hükümetle uyum içinde faizleri hafif artırdı ve doların ateşini biraz aldı. Rasyonel uyum meselesi önemli.
Herkes bilmeli ki bir inatlaşma yok.
Hükümet pas attı TCMB gol attı...
İktisatçılar ve finansçılar hatırlayacaktır, Ocak 1994'te, dövize büyük bir hücüm başlamıştı.
İlk üç gün hükümet hiç müdahalede bulunmadı, dönemin parasıyla 20.000 liraya kadar çıkmıştı döviz...
Sonra aniden sert müdahale edildi ve Merkez Bankası gecelik faizleri %1000'li rakamlara çıkararak, dövizi 15.000-16.000 lirada tutmaya çalışmıştı...
Bu yüksek faiz politikası bütün ekonomiyi alt üst etmişti. Doların ateşini alalım derken ülkenin tüm ekonomisi mahvolmuştu...
Görüldüğü gibi dövizin yükselişine aşırı müdahale arzusu hiç iyi neticeler vermez.
Dövizin değeri yükselecekse, yükselecektir.
Herhangi bir mal gibi, dövizin de arz ve talebi vardır ve bunu da ekonomik şartlar belirler...
Eğer 1994'te panik içinde bu manyakça müdahale yapılmasaydı döviz, 22-23.000 liraya çıkacaktı ve belirli bir noktada kalacaktı.
Döviz yukarı çıktığı zaman ithalât pahalılaşacak, ihraç edilen malların fiyatları göreceli olarak ucuzlayacak ve dolayısıyla, ihracat artacaktı.
Bir süre sonra, yurt dışından Türkiye'ye para girecek; bu sayede ekonomi yine toparlanarak, dinamik bir bünyeye kavuşacaktı...
Tarihten gelen bu dersleri sakın unutmayalım...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.