15 Temmuz, 27 Mayıs ve Teğmen Kalmaz
Biliyorsunuz 16 Nisan referandumunda olumsuz bir sonuç çıkması için bir grup general, amiral ve daha alt rütbeli bir kadro şehir şehir geziyor. Demokratik haklarıdır, ırkçılık ve nefret suçu işlemedikçe diledikleri gibi propaganda yapabilirler. Fakat İnegöl'de bir amiralin yerel halkı Suriyeli mültecilere karşı faşist söylemlerle kışkırttığı ve mültecilere karşı ırkçılık yaparak halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği rapor edilmiş. İşte bu cürümdür. Şiddeti kışkırtarak yapılan kara propaganda suçtur ve hukuk gereğini yapacaktır...
Sonrasında bu grubun başkomutanı konumundaki General Ahmet Yavuz Nagehan'a mesaj gönderdi...
Sanki bu terbiyesizliği ve şerefsizliği ilk olarak kendi adamı bana karşı yapmamış da ben durduk yere cevap vermişim gibi inkârcı bir mesajdı bu. Harbiye'de bile her zaman ilk yumruğu atan suçludur. Yumruk yiyen elbette karşı tarafa mukavemet eder, hakkıdır. Dahası küfür ve iftiralara Ahmet Yavuz'un diğer adamları da aynen devam ediyor. Oysa Yavuz "Küfür ve iftira bizim tabiatımızda yoktur" diye masal okuyor...
Benim bir yalım olmadığı bin kere söylenip ispatlandığı halde hâlâ aynı yalanı, aynı iftirayı atıyorlar. Kara propaganda konusunda Fetullahçılardan fazla farkları yok bunların. E ne de olsa bunların gurur duyduğu 27 Mayıs ihanetinde kıyma makineleri gibi binlerce kara propaganda üretildi. FETÖ de bunları örnek alıp aynı yöntemleri bunlara karşı uyguladı...
Ben o gün yaptığımız Ters Cephe programında 2010 ortamında bu şahsı savunup tahliye edilmesi gerektiğini söyledim. Ümit Zileli de bu olaya şahittir. Fakat bu Teğmen'in militan avukatı yayına bağlanıp bana küfretti ve beni içeri attıracaklarını söyledi. O kadar kibirliydiler ki hak-hukuk peşinde asla değillerdi. Yeniden 27 Mayıs gibi iktidar olup Tayyip Erdoğan başta olmak üzere hepimizi içeri atmanın hayalini kuruyorlardı. 2013 sonundan itibaren aynı hayalin peşinde FETÖ'cülerin koştuğu gibi...
Bu Teğmen'in de alçak 27 Mayıs'ın Teğmen Kalmaz'ından özünde farkı yoktu. Darbe yapmaya çalışırken öldürülen cuntacı Teğmen'i senelerce şehit diye andı bu TSK. Hâlâ da bu cuntacı adına Ankara'nın ortasında ilkokul var. Isparta'da lise var. Uzun süre şehir hatlarında vapur vardı. 15 Temmuz'un alçak Semih Terzi'sinden farkı olmayan bir darbeci adına hâlâ okul olması utanç vericidir. 15 Temmuz başarılı olsa Semih Terzi şehit, kahraman Ömer Halisdemir hain diye anılacaktı.
İşte kafa aynı kafa...
Teğmen Kalmaz sizce şehit midir?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.