Süleyman Demirel ve Türk medyası
Vefatının ikinci yılında andığımız Süleyman Demirel'in öldüğü gün olan 17 Haziran 2015'ten itibaren Babıali döneminden kalma eski kuşak Türk gazetecileri tarafından yazılanları ve söylenenleri dikkatle takip etmiştim.
Babıali medya geleneğinin hilekâr ve ikiyüzlü doğası karşısında tiksinmiştim. Gerçi şimdi de değişen bir şey yok. Cumartesi gecesi gittiğim Tarabya'daki basın daveti ortamında da bunu gördüm.
Hep riyakârlık ve her zaman sahtekârlık Türk medyasında hem dünün hem bugünün özetidir...
Aynısını Özal üzerinden de çok yaptılar oysa Özal'ın darbeyle devrilmesi için de ellerinden geleni ardına koymamıştı aynı Babıali kaşalotları...
Her zaman Demirel'e gönülden bağlı olmuş Yavuz Donat çok daha fazlasını hatırlıyordur ama benim sadece medya tarihini okuyarak gördüğüm Demirel'e yapılan şerefsizlik örnekleri bile Babıali'nin ne rezil bir ortam olduğunu kanıtlar vaziyette...
Rahmetli Süleyman Demirel iki defa askeri darbeyle devrilirken bu alçak darbelerin zeminini hazırlayan Türk basınıdır.
Meşhur Babıali imparatoru Erol Simavi gururla orduyu darbelere basının hazırladığını ve bu yüzden medyanın büyük harfle BİRİNCİ KUVVET olduğunu hep söyleyen biriydi.
Simavi bu rezil durumla hep övünürdü...
Fakat bu kavgayı arkasında gerçek devlet iktidarı olan Erol ve Haldun Simavi kazandı; sonunda 12 Mart 1971 geldi ve Demirel askeri darbeyle indirildi. O dönem Türkiyesi'nde Erol ve Haldun Simavi kardeşler yüzde 53 ile Başbakan olmuş Demirel ve Adalet Partisi'nden çok çok daha güçlüydü. Sakın Türkiye'de basın özgürlüğü konuşulurken Türk medya tarihinin bu karanlık gerçeklerini unutmayın sevgili okurlarım...
Bu gazeteci türü metaforik anlamda değil gerçek anlamda ispermeçet balinaları yani kaşalotlar gibidir...
Zinde güçler tüm siyasi hayatı boyunca Demirel'e karşı hep galip geldi. Demirel zaten hiçbir zaman güçlü bir Başbakan olamadı.
Her zaman askeri vesayetin gölgesi Demirel'i ezdi ve sonunda kendine benzetti. Askeri vesayetle kol kola olan Babıali medyası her zaman Demirel'den daha güçlüydü. Demokratik yolla seçilmiş Demirel hükümetlerinin bakanları sırtını zinde güçlere dayamış Türk basın mensuplarından çok daha güçsüz ve aciz durumdaydı. Dün de dediğim gibi Demirel hikâyesi hem üzücü hem de anlayan için çok öğretici bir hikâyedir...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.