İtidal, olgunluk ve sağduyu
Geçen hafta bu köşede Türkiye'nin kültürel bir kutuplaşma içinde olduğuna ve "İslami ulus" ile "Laik ulus" olarak ikiye bölündüğüne dair tezin yanlış olduğunu düşündüğümü ifade etmiştim...
Her şeyden önce Tayfun Hocam haklı olarak alınmış. Benzer bir teze sahip olan Şükrü Hanioğlu'nu kayırdığımı ve kendisine "Vur abalıya" orantısız güç kullandığımı söylüyor. Gerçi ben asla saygısız bir üslup kullanmadım, ayrıca eserlerini takdir ettiğimi kendisi de bilir ama Atay'ın bana yönelik bu eleştirisini temelde haklı buluyorum. Şükrü Hoca hem tam bir özgürlükçü- demokrat hem de evrensel itibara sahip tam bir bilim adamı olduğu için gayriihtiyari böyle yaptığımı bu haklı eleştiriyle fark ettim...
Bu arada Şükrü Hanioğlu kendisine yönelttiğim eleştirilere dair çok nazik ve detaylı bir mektup gönderdi. O mektupta müjdeli haberler de veriyor. O mektuptan ayrıca bir yazıda bahsedeceğim. Tayfun Atay Marksist bir akademisyendir ve hayata bakışı Hanioğlu'ndan çok farklıdır ama Atay da Hanioğlu'nun yüksek akademik kalitesini ve entelektüel sağduyusunu teslim eder. Zaten Türkiye'nin istikbali için müşterek objektif tespitlere dayalı bir itidal ve olgunluk zemininde buluşulması gerektiğinde herkes mutabık olmalı. Şu an bu ülkede en önemsenmesi gereken mesele budur. Hiçbirimiz "mahalle baskısı"na yenik düşüp hızar makinesini elimize almamalıyız. Evet, siyasi bir kutuplaşma yaşıyoruz ve taraf olmak da doğaldır ama bu durum bizi hakiki bir diyalogdan alıkoymamalı...
Böyle bir kristalize olmuş "İslami ulus" ve "laik ulus" tezi eğer Kemalist rejim devam etseydi hakikaten gerçek olabilirdi ve Şerif Mardin Hoca da Tayfun Hoca da haklı çıkardı. Tülin Bumin'in zamanında çok güzel formüle ettiği gibi Türkiye'de sekülerleşmenin önündeki en büyük engel Kemalizm adına uygulanan baskıcı laiklik anlayışıydı. Dindarlar bu katı otoriter laiklik uygulamaları yüzünden kültürel olarak her türlü sekülerleşmeye ve melezleşmeye direnerek içe kapanmıştı. 10 yıldır ise bu direnç ortadan kalktı ve çok daha dış âleme ve değişime açık bir İslami kesim var. Mevcut Türkiye toplumunu eski paradigmalarla anlamak imkânsız hale geliyor gün be gün...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.