Entelektüeller ve anti-entelektüelizm
Değerli hocam Şükrü Hanioğlu dün yine kıymetli bir makale yayınladı bizim gazetede. Türkiye'deki kronik "entelektüel karşıtlığı" meselesinin hem CHP hem DP geleneğindeki akislerini anlattı.
Entelektüel tradisyonları zaten çok zayıf olan bir ülkede bir de anti-entelektüelizm yapmak gelecek nesillerin toplu katliamı gibi bir olaydır...
Bizim ülkede cahil futbolcu eskilerinin bile kimi ünlü profesörlerden çok daha zeki ve analitik olabildiğine defalarca şahit oldum. Bu konuda orta vadede bir umut da gözükmüyor açıkçası. O yüzden Şükrü Hanioğlu gibi isimlerin kıymetini bilelim diye yazıp duruyorum...
Kültür ve bilgi seviyesindeki fark havas ile avam arasında o kadar yüksektir ki o ülkelerin havas zümreleri tepeden bakan bir dille halklarını aşağılayabilirler. Mesela Pakistan böyle ülkelerden biridir...
Türkiye'de bu zemin de yoktur. Yıllar evvel milletvekili Burhan Kayatürk'le beraber Pakistan'a gitmiştim. Ziyaret ettiğimiz parlamentoda bir siyasetçi Oxford İngilizcesiyle bize Pakistan'daki belli elit okulları ve oradan çıkan insanların küresel seviyede elde ettiği büyük başarıları teker teker sıralamıştı. Hakikaten Türkiye'nin çok ilerisinde bir tabloydu bu.
Zaten rakamlar da bunu söylemektedir...
"Tabii bu arada Pakistan halkının yüzde 50'sinin okuma yazma öğrenecek imkânlara bile sahip olmadığını söyleyelim değil mi dostum?" dedi...
O yüzde 50 zaten kendisi için yok hükmündeydi...
Arap ve Fars aydınları da hem bilim hem sanat hem de diğer alanlarda küresel seviyede Türk aydınlarından çok çok daha ileridedir. Mukayeseli olarak bakıldığında Türk entelektüel sınıfı Arap, Fars ve Pakistanlı muadilleriyle bile kıyaslanamayacak kadar berbat durumdadır. Batı ülkeleri ile kıyaslamaktan zaten bahsetmiyorum...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.