MELİH ALTINOK

Guta, Doğu Guta

Dünyanın gündemi, kimyasal katliam haberleriyle anılan Suriye'nin Doğu Guta'sı.
Şam yakınlarında sıradan bir kent.
Sivil ve özellikle Müslüman hakları konusunda duyarlılığıyla bilinen ABD'nin Başkanı Trump Guta'nın başına gelenlerden ötürü çok sinirli!
Başkan, haritada Guta'nın yerini bir kerede göstermekte zorlansa da saldırıdan sorumlu tuttuğu Esad'a "hayvan" diye sesleniyor...
Yetmiyor, 7-8 yıldır Esad'ın onlarca katliamına rağmen kıllarını kıpırdatmadan duran Akdeniz'deki savaş gemilerini Şam'ı vurmak üzere alarma geçiriyor...
Ülkesinin, başta ekonomi olmak üzere kanayan yaralarını boş verip, Guta'nın derdine derman olmak için Avrupalı liderlerle mekik diplomasisi yürütüyor.
Trump dün de Latin Amerika gezisini "Suriye'deki gelişmeleri yakından takip edebilmek için" erteledi.
Evet, Guta'daki dram belli ki, üç gün önce "Suriye'den çekileceğiz" açıklaması yapan Başkan'ın vicdanını ayağa kaldırmış!
Ne diyelim, kimilerinin dediği gibi, "Allah razı olsun" deyip geçelim.
Ama yalnızca ABD'den değil tabii...

***
Zira son olarak 18 Filistinli sivili öldüren İsrail de Suriye halkının canından ve geleceğinden en az ABD kadar kaygılı... Onları da unutmamak lazım.
Hatta öyle ki, dün İsrail savaş uçakları Gazze'ye yaptıkları hava saldırısından önce Guta'nın hesabını sormak için Suriye'deki bir hava üssünü vurdular.
Tabii bir de Fransa var. Ülkesini kilitleyen genel grevi bir kenara koyan Cumhurbaşkanı Macron'un, derdi günü Guta'daki sivil halkın acıları...
Kısa bir süre önce Trump'ın "Suriye'yi devredeceğiz" dediği Fransa'nın cumhurbaşkanı, BM'yi acil koduyla Guta'yı konuşmak üzere toplantıya çağırıyor.
Anlaşılan o ki çiçeği burnunda Cumhurbaşkanı, Sarkozy'nin Libya'da yaptığı hataya düşüp, bu kez BM kararı olmadan bir işgal hareketine soyunmak istemiyor.
***
Bir de işin karşı cephesi var tabii... Rusya ve İran.
Ve bu kez, ayakları yere basmayan pek çok soru olmasına karşın ABD cephesi karşısında epeyce köşeye sıkışmış durumdalar.
Tıpkı, ABD ve Avrupa'daki tüm Rus diplomatların sınır dışı edilmesiyle sonuçlanan İngiltere'deki casus zehirleme olayında olduğu gibi...
Rus Dışişleri Bakanı Lavrov'un, sanki Suriye'de sadece Türk askeri varmış gibi, "Ankara Afrin'i Şam'a devretmeli" demesinin nedeni de bu sıkışma.
Casus krizinde batının uluslararası baskısına direnen Türkiye'nin bu hassas konuda tercihini şansa bırakmamak için bayram değil seyran değil Afrin'in adını anıyorlar.
İşte Türkiye bu kurtlar sofrasının orta yerinde.
Bereket Ankara, konuya yaklaşımıyla olan bitenin farkında olduğunu net şekilde ortaya koyuyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.