MELİH ALTINOK

Yeniden çözüm süreci olur mu?

Gerçeklikle aramızda zaaflarımızdan kaynaklanan iki duvar var.
İlkinin tuğlaları, içinde bulunduğumuz sürecin, somut durumun ilanihaye devam edeceği algısı. Pandemiyi hatırlayın. İnsanlar ne çabuk girmişti havaya. Herkes "yeni normal" diyerek dayatılan rıza üretme mekanizmalarının gönüllüsü olmuştu.
"Nereye kadar aşı olmayacaksın?" diye şaşkınlıkla soruyorlardı.
"Hep böyle mi yaşayacağız, elbet bu pandemi de bitecek" gibi sıradan bir gerçeği dile getirdiğinizde bile "hayalci" diye küçümseniyordunuz.
İnsanın ikinci zaafı da tarihin tekerrürden ibaret olduğuna inanması.

İçinde bulunduğu evreni bütünlükçü bir şekilde algılayabildiği yanılgısına sahip tek canlı olduğumuz için bu belirsizlikte güvenli limanlara ihtiyacımız var. Gelecek bilinmezliklerle dolu olduğu için huzuru, bildiğimizi ve kavradığımızı sandığımız tarihte arıyoruz.
Oysa bütün koşullar sürekli değişim içindeyken geçmişteki bir olayın tekrar edip aynı sonuçları vermesi imkânsız.
Son günlerin popüler konusu "Yeniden bir çözüm süreci olur mu?" tartışmalarında da bu iki duvarın etkili olduğunu görüyoruz.
ABD'nin Kuzey Suriye politikalarının değiştiğine, PKK-YPG'nin boşa düşeceğine dair iddiaları görmezden geliyoruz. Oysa 40 yıl sonra Bağdat'ın PKK'yı terör örgütü olarak tanıması, ABD'nin onayı olmadan gerçekleşecek bir iş değil.
Trump'ın seçilmesinin beklendiği kasımdaki ABD seçimlerine kadar bölgede PKK için büyük belirsizlik hâkim. Durumun netleşip Trump'ın gelmesi halinde de statükonun devam edeceği kesin değil.
PKK'nın sınır dışına çıkmasının ve silah bırakmasının hedeflendiği çözüm sürecinin koşullarından hiçbiri de mevcut değil. Ve yekpare şekilde algılanan DEM-PKK içerisinde varlığını hissettiren hizipler var.
O günlerde Suriye'nin kuzeyinde kurulacak bir PKK devleti hayaliyle içeride çözüm masasını devirenlerin ellerindeki tek kozları bu kez oyları.
Son tahlilde bu sivil siyaset için önemli bir fırsat.
Bakalım bunu İmamoğlu'nun belediye başkanı olması için mi heba edecekler, yoksa Türkiye'de demokrasinin gelişmesi yönünde bir krediye çevirmeyi başarabilecekler mi?

***


MERAL DANIŞ BEŞTAŞ'I ÇIKARMAYACAK KANAL MI VAR?
DEM'in İstanbul Belediye Başkan adayı Meral Danış Beştaş, daha önce peşinden koşan kanalların şimdi kendisini aramadıklarını söylüyor.
Doğrudur. CHP medyası İstanbul'da Beştaş'ın alacağı her oyun İmamoğlu'ndan götürdüğünü düşündüğü için pek gönüllü olmayabilir.

Ama Beştaş bir telefon açsa hayır diyecek fondaş kanal mı var?
Bence Meral Hanım'ın söyleyecek sözü yok, yerim dar diye yakınıyor.

***


İMAMOĞLU EKİBİ LEYLA ZANA'YA ÇOK KIZGIN
Çözüm sürecinde Kandil'e kadar gidip PKK'ya "Sakın silah bırakmayın, daha Kürdistan'ı kurmadınız" diye tavsiyede bulunan yersen liberal tayfa, günlerdir Leyla Zana'ya hakaret ediyor.
Masadan kalkan Meral Akşener'i de benzer bir muameleye tabi tutan ve İmamoğlu'na çalışan bu ekibin küplere binmesinin sebebi Zana'nın şu sözleri:

"CHP şimdi 'İstanbul'da Kürtler bize neden oy vermiyor?' diyor. Biz kimsenin uşağı değiliz. 'Oyunu bana ver ama görünmez ol.' Ama biz hayalet değiliz ki. Bizi aptal yerine koyuyorlar. Diyorlar ki 'Bugün de bizim hizmetimizde olun'. Biz de diyoruz ki işinize bakın. Kürtler artık uyanmış. Bunlara oy vermez. İstanbul'da en fazla nüfusa sahip olan Kürtlerdir. Herkes Kürtler İstanbul'da kime oy verecek, ne yapacak diye bekliyor. Gücünüzü görüyor musunuz? İstanbul'daki Kürtlere sesleniyoruz ki kendinize oy verin."
Zana yalnızca liberallerin değil, İmamoğlu sponsorluğundaki ulusalcıların da hedefinde.
Öyle ki "Zana aday gibi çalışıyor" manşetleri atan Karanlık Oda, Leyla Zana'yı HDP'lilere, "Kürtlüğümüzü Mele Barzani'den alıyoruz dedi" diyerek şikâyet ediyor.
Vay başımıza gelenler!

***


NEREDE O ESKİ KONDA'LAR?
KONDA araştırma şirketi, yaklaşan 31 Mart yerel seçimlerine ilişkin herhangi bir anket sonucu veya açıklama yapmayacağını duyurdu.
Yapılan açıklamada, "Türkiye genelinde ise formel ve/veya informel ittifaklar nedeniyle oy hesaplamanın imkânsızlığı yüzünden seçimden önceki perşembe günü yerel seçimlere dair herhangi bir KONDA açıklaması yapılmayacaktır" denildi.
Her seçimde risk almasıyla meşhur KONDA'yı hangi parti küstürdü, söyleyin çabuk!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.