MELİH ALTINOK MELİH ALTINOK
15 Mart 2025, Cumartesi

Eyvah, Türkiye’nin ekseni Batı’ya kayıyor!

Okyanus ötesinden gelen doludan kaçanın gözü Türkiye'nin açtığı şemsiyede.
Görüyorsunuz, anlatmaya gerek yok, kapıda kuyruk var. Papa da yola çıkmaya hazırlanıyor.
Bizler bu gidişattan mutlu oluyoruz. Normal olan da bu değil mi? Küresel sorunların çözümünde vatandaşı olduğumuz Türkiye'nin başaktör olarak konumlanmasına kederlenecek değiliz ya.
"Erdoğan, Batı'yı parmağında oynatıyor" diye yakınanlar da var.
Yok, ecnebilerden bahsetmiyorum. Trump öncesi dünyada Batı'nın iktidar vaadiyle parmağında oynattığı, fonu verip düdüğünü çaldığı Türkler bunlar. Aralarında Alman devletinin resmi propaganda kanalı DW'de Türkçe bildiği için tetikçiliğe kabul edildiği hâlde bugün utanmadan "gazetecilik" normlarından bahsedenler de var.
Elbette, düzenin değiştiğinin, ABD'de 11 Eylül 2001'de yaşanan darbeyle başlayan müesses nizamın çatırdadığının onlar da farkında. Ama son bir umut, eski sahiplerinden medet umuyorlar:
"Erdoğan'a inanmayın. Sizi Rusya'dan korumaz" diye yırtınıyorlar.
Ne acıklı bir hâl değil mi?
Türkiye'yi AB'ye entegre etmek için formül arayan eski patronlarının gardını indirmesi yetmiyormuş gibi, ABD'de de işler kendileri için çığırından çıkıyor.
Trump, yıllardır bunları ve ABD'nin operasyon çektiği ülkelerdeki mecraları fonlayan USAID'in fişini çekti.
Dünyanın çeşitli ülkelerindeki "kullanışlı aptallar" (useful idiot) arasında pay edilen milyarlarca dolardan söz ediyoruz.
Kara delikleri kapatsın ve mümkünse agresif olsun diyerek Elon Musk'ı Verimlilik Bakanı yapan, gümrük vergileri üzerinden haracını artıran Trump, bir işe yaramayan ve astarı yüzünden pahalıya gelen bu tiplere sentini kaptırır mı? Üstelik bu faydasızların, ülkesinde savaş açtığı Voke tayfasının kötü bir muadili olduklarını bile bile.
Görüyorsunuz Trump'ın atadığı yeni FBI başkanı, bugüne değin hükümetlere komplo yapmakla da meşgul olan kurumun memurlarını polislik yapmaları için sokağa davet ediyor.
Beyaz Saray'ın kontrolüne sokulmaya çalışılan CIA'yı sorarsanız, Türkiye'de darbeler tertipleyen o eski hâlinden eser yok sanki.
Artık sığıntılık yapacakları, omuzdan ülkelerine ateş açacakları başka bir yer de kalmadı.
Yıllarca Erdoğan ile Putin arasındaki diyaloğu, Türkiye'nin ekseni kayıyor diye mahkûm etmeye çalışmasalar belki Rusya kendileri için bir pazar olabilirdi ama...

***


GOOGLE DOĞURURKEN İNANIYORDUNUZ ÖLÜNCE Mİ...
Nakdi Amerikan yardımının kesilmesi ve Avrupa'nın önceliklerinin değişmesiyle kapanan, kapanmanın eşiğine gelen internet mecralarıyla ilgili haberleri okuyoruz.
"Musluklar kapandı" diyemedikleri için "Google algoritmasının zalimliği" diyorlar.
Bak sen!
Sanki bugüne değin o Google'ın adaletsiz algoritması sayesinde hak etmedikleri bir trafik alan, şirketin ideolojisini paylaşmayan mecralara ve gazetecilere sansürü sayesinde maaşlarını ödeyen kendileri değildi.
Google, Facebook, Twitter ne varsa, pandemide aşı dayatmasına ve faşizan izolasyon tedbirlerine karşı çıkan benim gibi gazetecileri sansürlerken, ABD Başkanı'nı bile bloklarken ve bu küreselcileri aramalarda öne çıkartırken adaletsizlikten hiç yakınmıyorlardı?
Google'ın savunmasını okudum. Argümanları gayet ikna edici.
Engellenmiyorsunuz, hak ettiğinizin fazlasını almıştınız, şimdi şartlar eşitleniyor, o kadar.

***


PUTİN'DEN TRUMP'A 'BEN ZELENSKİ DEĞİLİM' MESAJI
Beyaz Saray'a takım elbiseyle değil kazakla gittiği için bile azarlanan Zelenski yelkenleri suya indirdi.
Bir daha Beyaz Saray'a gitmenin yollarını arayan Zelenski'nin eğer kabul edilirse kamuflaj yerine bu kez en azından bir ceket giyeceğine eminim.
Ne var ki bu arada Putin "hakileri" çekti.
Geçtiğimiz gün dünya basını, kamuflajlarını giyerek Kursk'taki cephe hattına giden Putin'in görüntüleriyle doluydu.
Zelenski'nin Trump'ın dediklerini harfiyen yerine getirmesi bile Putin'in savaşı sonlandırmasına yetmeyecek gibi.

***


EKREM BEY'İ ŞİMDİ DE MANSUR YAVAŞ ENGELLİYORMUŞ
ABB Başkanı Mansur Yavaş, İmamoğlu'nun Ankara'da yapacağı toplantıya katılmama kararı aldığını açıkladı.
TRT'nin haberine göre "Kimsenin yedeği değilim. Kendimi o konuma düşürmem. Benim de kendi siyasi yol haritam var" diyen Yavaş, İmamoğlu'na salon bile vermemiş. İmamoğlu il gezilerinde kendisine salon verilmediğinden yakınıyor, yerim dar diyordu.
Demek Mansur Bey'e de sesleniyormuş.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.