Köksal Abi formülü

Saatler gece yarısını çoktan geçmiş. Meclis Genel Kurulu hayli gergin. Oturumu Başkan Köksal Toptan yönetiyor. Bir grup milletvekili ayakta ve müzakereler yürümüyor. Kamuoyunu günlerce meşgul eden mayınlı arazilerin temizlenmesi ve işletilmesine ilişkin yasa tasarısı iktidarla muhalefeti neredeyse 1 Mart 2003 tezkeresini aratmayacak ölçüde karşı karşıya getiriyor. O sırada CHP'li bir vekil bulunduğu yerden, uyarılara rağmen konuşmayı sürdürüyor. Derken işin aslı anlaşılıyor.
"Sayın başkan AK Parti'li filanca milletvekili bana 'Sarhoşsun' dedi."
Toptan, oturumun 15. saatinde tansiyonu düşürmek için "Eğer öyle dediyse kendisini hepinizin huzurunda ayıplıyorum" diyor. Yüzlerdeki sinir, yerini tebessüme bırakıyor. Dün, TBMM Başkanı Köksal Toptan'a kritik zamanları ustaca yönetme başarısının sırrını ve uzlaşma kültürü adına atılması gereken adımları sordum. 40 yılı bulan siyasi birikimle dedi ki...
"Grup başkanvekili arkadaşlarımın iyi niyetli olduğunu biliyorum. Onlar yardımcı oldu. Zaten muhalefet içtüzüğün verdiği tüm imkânları kullanacağını söyleyerek yola çıkmıştı. Yani sürpriz bir durum yoktu. Münferit çıkışları da bazen ağabey gibi bazen başkan gibi hareket ederek yönettim."
Toptan, son olarak şu hatırlatmada bulunmayı da ihmal etmedi:
"Uzlaşmalıyız. Uzlaşmayı becermeliyiz. Yoksa bu gidişle ülkenin acil ihtiyacı olan anayasa değişikliğini yapamayız!"