OKAN MÜDERRİSOĞLU

Anayasa Mahkemesi'nde sancılı bekleyiş!

Tarihi değerdeki Anayasa değişikliğinin, Anayasa Mahkemesi'ni kilitlediğini bilmem fark ediyor musunuz? Daha doğrusu, Anayasa değişikliğine endeksli uyum yasaları beklenen hızda ilerlemediği için sorunlar bir yerde birikiyor. Elde sadece Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili tasarı var, o kadar. Oysa Anayasa Mahkemesi'nin gerek yeni yapısı gerekse üstleneceği yeni misyon, Türkiye'nin iç barışı ve uluslararası itibarı açısından çok önemli. Halihazırda, Anayasa Mahkemesi'nin, kurumsal dönüşümü içeren görüşleri notlar halinde siyasi kanada iletilmiş durumda. Ama mahkemenin işleyişi ile ilgili sıkıntı gözden kaçmıyor. Öyle anlaşılıyor ki Başkan Haşim Kılıç ve üyeler, tereddütlü iş yapmak istemiyor. Mahkemenin yasası, "1 başkan ve 10 üye" ile toplantıyı tanımlıyor, tadilat gören Anayasa ise "1 başkan ve 13 üye" ile toplantıya işaret ediyor. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi ne yapmalı? "Sosyal Güvenlik Yasası, 4c düzenlemesi, sigara yasağı, telefon dinlemelerle" ilintili kritik başvuruları görüşmeye mi başlamalı, yoksa bir süre daha eli kolu bağlı oturmalı mı?
Görünen o ki; yasal düzenleme gecikecek. Ve yüksek mahkemenin mevcut imkânlarla işi yürütmekten başka çaresi kalmıyor!

***

Olayın bir başka zorlu yanı ise "Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı"nda gizli. Başkan Haşim Kılıç, bir sohbetimizde, değişik ülkelerdeki uygulama örneklerini incelettiğini, başarılı olanlar kadar tıkanan mahkemeler de görüldüğünü söylemişti. Peki, Türkiye deneyimi nasıl şekillenecek? Ankara, problemleri bir yerden diğerine transfer mi edecek yoksa sağlıklı bir altyapı mı kuracak?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde, "adil yargılanma hakkının ihlali" suçlaması ile sürekli mahkûm olan Türkiye tablosu değişecek mi? Yargıtay'daki 1.7 milyon, Danıştay'daki 300 bin dosya, yeni başvuru alınmasa dahi 5 yıldan önce eritilemeyecek, adalet zamanında tecelli edemeyecekse, Türkiye'nin sicili nasıl düzelecek? Yargı sürecindeki aksaklıklar nedeni ile bireyler Anayasa Mahkemesi'nin kapısına yığılırsa ne değişecek?
İşte bu nedenle, adli ve idari yargının yükünü dengeli dağıtan, ikinci nesil yargı reformu çabalarına devam edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde hem Anayasa Mahkemesi kilitlenecek hem de yüksek yargı organlarının da yargılanacağı ileriki aşamada mesleki çekişme had safhaya çıkacak!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.