"SABAH Ekonomi" farkı
Tarih 1 Ekim 2011. Saat 15.00. TBMM'deyiz. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni yasama yılını açış konuşması yapıyor. Sırasıyla 4 ana konu üzerinde duruyor. 1- Yeni anayasa. 2- Terör. 3- Ekonomi. 4- Dış politika. Şu bir gerçek ki Türkiye gerek demokrasi gerekse milli gelir açığını kapatmak ve küresel yarışta öne geçmek için tarihi bir fırsat yakaladı. Eğer, demokrasi eksiğinden doğan Kürt sorunu aşılabilir, istikrarı tehdit eden terör minimize edilebilir ve sanayi üretiminde yapısal dönüşüm başarılabilirse, Türkiye "devler liginde" yerini alacaktır.
1- Kredi notundaki artış. 2- Kur-ihracat denklemi. 3- Bilgi toplumu ve rekabet. 4- Ara malı üretimi ve cari açık.
Ele alınan konular itibariyle bakıldığında Cumhurbaşkanı'nın değindiği hususlarda Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve Merkez Bankası eski Başkanı Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Durmuş Yılmaz'dan izler vardı.
Türkiye'nin reyting notunun yanlışlığını ve uluslararası alanda dönen oyunları gerek Oğuz Karamuk gerekse yazarımız Süleyman Yaşar aylar öncesinden dile getirdi. Kurla ilgili gelişmeler, Merkez Bankası'nın proaktif karar almasının önemi, anlık piyasa dalgalanmalarına kapılmaması ve döviz rezervini eritmemesi gereği yine sevgili Oğuz'un adeta kendine dert ettiği olaylardı.
Bu arada ben de son dönemdeki yazılarımda tıpkı Cumhurbaşkanı'nın konuşma metnine yansıdığı haliyle ülkedeki "iç tasarruf oranlarındaki yetersizliğe" ve "ihracatın ciddi ölçüde ithalata bağımlı hale geldiğine" değinmiştim.
Netice olarak, dünün krizlerini yaşamış, yarının dünyasının gidişatını okumaya çalışan bir kuşak işbaşında SABAH Ekonomi'de. Ve bam tellerine basmayı da iyi biliyorlar.
Lakin Avrupa sahasında kafa yapısı hâlâ aynı. Ama Türkiye'nin duruşu ve söylemi artık çok farklı. Bu farklılığın hissedildiği bir alan da bankacılık. Farkın ortaya çıkmasında, Türk bankacılık sisteminin sağlıklı kalmasına büyük emek veren BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in payı büyük. Bugün Avrupa mali krizle boğuşur, bankaları kurtarma planı yaparken Türkiye'nin parmak ucu ile gösterilmesi büyük başarı. Nasıl ki Merkez Bankası'nda yenilenen ekibin aldığı tedbirleri takdir ediyorsak aynı şekilde sessiz ve derinden yürüttüğü çalışmalarla finansal sisteme gözü gibi bakan Bilgin'i de takdir etmek durumundayız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.