'4 parti uzlaşırsa ev hapsi konuşulur'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, "Terör örgütü silah bırakırsa Öcalan'a ev hapsi de konuşulur" sözlerine "4 parti uzlaşırsa konuşulabilir" karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, Zonguldak'ta dün yapılan "Emek, Demokrasi ve Özgürlük" mitingine katılmak üzere parti otobüsüyle seyahat ederken gazetelerin Ankara temsilcilerinin sorularını yanıtladı. Arınç'ın, "Öcalan'a ev hapsi" yorumunu nasıl değerlendirdiği sorulan Kılıçdaroğlu, "Biz içerik tartışmasına girmeyiz. Çatışma kültürünü besleyen tartışmalardan kaçınmak lazım. 4 parti bir araya gelirse bu öneri de konuşulabilir. Uzlaşma sağlanırsa meselemiz yok. Uzlaşılan her konu başımız üstüne" dedi. CHP liderine yöneltilen diğer sorular ve cevapları şöyle:
CHP'nin görüşleri parti programında, seçim beyannamesinde var. Biz ne söyledik? Meşru zeminde oturalım. O zemin TBMM'dir. Dört siyasi parti bir araya gelsin. Bundan kimse zarar görmez. Aksine topluma güven verir. Sorunun çözümü sabır, kararlılık, tutarlılık ve kamuoyu desteği gerektiriyor.
Bu sorun 30 yıllık. MHP 30 yıldır kendini öyle konuşlandırmış. MHP'yi anlıyorum. AKP ve BDP'yi anlıyorum. Ama dört parti dört farklı pencereden aynı noktaya, ortadaki cenazeye bakıyor. Fakat biri diğerini dinlemiyor, duymuyor. Aynı mekanda bakalım. Birimizin söylediğini diğeri de dinlemiş olsun. CHP'nin düşünmediği MHP'nin çözümü olabilir, biz de kabul ederiz. 4 partinin katılımı ile komisyon kurulsun, biz o metne imza atarız.
AK PARTİ İLE İKİLİ OLMAZ
İsteyeceğim ama zamanı belli değil. Bunun için uygun iklimin oluşması, ortamın yumuşaması gerekli.
TBMM dışında ikili olmaz. Meşru zeminde olmalı. Biz koalisyon ortağı değiliz ki. Sorumluluk iktidarda.
İyi niyetle çözüm için katkı verene saygı duyarız.
GÜLEN YORUMU
Bu çağrı biraz egosunu kontrol edemeyen bir çağrı. Garipsedim. "Önünde engel var, kaldıracağım" diyorsa, öyle bir engel göremiyorum. İstediği zaman geri döner. Kendisi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Ama "dönebilir" demek, "Ben sana icazet verdim" demektir. Başbakanlık icazet makamı değil.
Kararın kendisi adamına göre karar. Mahkeme siyasal karar veriyor. Anayasaya bakıyorsunuz 5 artı 5. Kanuna bakıyorsunuz 7 yıl. Anayasa'da 7 yıl yok. Anayasayı kanunla değiştiriyorsunuz. Niçin? Birilerinin arzusu üzerine.
Aynı anda aday olurlarsa çatışma demeyeyim ama yarış olacaktır.
Adalet kavramı yara aldı. AKP ile birlikte yargı siyasallaştı. Tuz kokmuştur. Hiç kimsenin, "Yargı var, ben gider mahkemede hak ararım" deme lüksü yok. Hak aramak istiyorsa gider bir AKP'li bulur. Onlar yargıyla çözer. ÖYM demokrasilerde olmaz. Bunlar operasyon mahkemeleridir.
Kırılma noktası MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ilgili. Savcılar müsteşarın ifadesine başvuracaktı. MİT Müsteşarı ne diyecekti? 'Başbakan gönderdi' diyecekti. O zaman ona soracaklardı. Devlet meşru zeminde görüşme yapar. Hiçbir devlet gayri meşru görüşme yapanları özel olarak adaletten kurtarmaz. 'Görevimiz Tehlike' misali. 'Yakalanırsan ne sen bizi ne de biz seni tanırız.'
İllegal görüşme. Meşru değil.
Onlara bir şey demiyoruz. Müfredatı siyasetçi belirlemez. Bu Evren zihniyeti. Ciddi endişelerimiz var. Öğretim yılı açılınca göreceksiniz kaos yaşanacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.