OKAN MÜDERRİSOĞLU

Anadolu sermayesi ve diplomasinin yük hanesi

AB ile ilişkilerde Türkiye'nin temel bir iddiası var:
"Yük olmaya değil, yük almaya geliyoruz!"
Benzeri değerlendirme, şimdilerde "ekonomi- dış politika" ekseninde de yapılıyor. Giderek yaygınlaşan kanı şu:
"Dış politikanın bugünkü seyri, dış ticaret için yük olmaya başlıyor!"
Sırf bu nedenle Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun geleneksel paydaşların yanı sıra iş dünyasının önde gelen temsilcileri ile buluşması gerekiyor.


***

Şu gerçeği gözden uzak tutamayız:
AK Parti'nin 3 Kasım 2002 tarihli seçim zaferinden sonra SABAH Gazetesi'nin manşeti "Anadolu İhtilali" idi. Doğru bir başlıktı.
AK Parti, beyaz Türklerin partisi değildi, Anadolu'nun değişim iradesini yansıtıyordu. AK Parti ile birlikte Anadolu sermayesi de kabuk değiştirdi. Yerel sınırları aşarak komşu ve çevre ülkelerle yatırım-ticaret ilişkileri geliştirdi. Nispeten varlıklı olan Gruplar, İstanbul'a yerleşirken, küçük- orta boy işletmeler yakın coğrafyada yer tutmaya ihracatla büyümeye başladı. Ancak, "sermaye birikimi" henüz güçlü olmadığı için dış dünyaya ile bütünleşmeye çabalayan Anadolu kaplanlarının finansal yapısı hep "kırılgan" seyretti.
Aslında, bölgesel diplomasinin ilk dönemlerde sağladığı avantajlar sonuna kadar kullanıldı. Irak, Suriye, Mısır, Körfez ülkeleri hatta İsrail üzerinden alternatif ticaret kanalları açıldı. Bu vizyona göre yapılanan, deyim yerindeyse "mali yönden açılan" firmalar için dış politika hali hazırda "risk faktörü" gibi algılanır oldu.
Suriye'den Körfez'e erişim imkânı yok. İsrail üzerinden sürdürülen ticaret sıkıntılı. Mısır'la gerilen siyasi ilişkiler yüzünden bu ülkenin limanları fazlasıyla eziyetli. Libya'nın içi hâlâ karışık. Körfez ülkeleri de Türkiye'yle kol kola girmeye eskisi gibi istekli değil. Bu alanda sadece Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın kişisel gücü ve imajı ile mesafe alınmakta.

***

Evet... Güncel tablo, konjonktürel olabilir. Mevcut yönetimler geçici, haklarla bağların kalıcı olduğu söylenebilir. Lakin bu konjonktürel durumun ne kadar süreceği konusunda etkili bir planlama yapılarak, bölge ülkeleri ile ticari bağlantıları olan firmalara perspektif verilebilir. Zira, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın, yeni pazar arayışları, komşu ve çevre ülkelerle ticareti canlı tutma çabası bir yere kadar sonuç veriyor. Bunun yanında mutlaka Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun da iş insanlarının stratejik hesaplarına yardımcı olacak bilgiler vermesi, işletmelerin tahammül sınırlarını çizebilmesi için hayati önem taşıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.