Kasetle Hükümet olunmaz
Toplum olarak tarihi karar aşamasındayız...
Cevap bekleyen soru gayet basit! "Hükümetler sandık yoluyla mı değişecek, yoksa kirli yöntemlerle mi?"
Sandığa inanıyorsak... -Ki sonuna kadar inanıyoruz.- Milli irade çarpıtmasına karşı durulması gerektiğini kabul edeceğiz. Bunun, kişilerle veya konjonktürle ilgili olmadığını, ülkenin kaderiyle ilgili olduğunu gözden uzak tutmayacağız.
Tabii bu arada, sadece sandıktan sandığa hesap veren sistemin eksikliklerini de hatırlatıp, kurumsal demokratik mekanizmalar kurulmasını isteyeceğiz.
Ve... Eş anlı olarak vesayet odaklarının devletten nasıl ayıklanacağını, bu yapıların nasıl doğal sınırlarına çekileceğini düşünecek, yol ve yöntemlerini bulacağız!
1- Meşru Hükümeti sandık dışı yollarla iş başından uzaklaştırmayı hedefleyen senaryolar hiçbir zaman milletin tercihini yansıtan yönetimleri göreve getirmez.
2- Pusu geleneği bir kez canlanıp, şantaj enstrümanları taraftar buldu mu, devlet iflah olmaz! Kasetle gelip, kasetle giden hükümetlerle Türkiye yönetilemez.
Türkiye, din ve devlet ilişkilerinin normalleştiği bir döneme girmişken dini cemaatler, gruplar artık bürokrasideki örgütlenmeden vazgeçmeli, irşad faaliyetlerine dönmelidir. Aksi takdirde, devlet refleksi bellidir:
"Bedelini ödemek kaydıyla, devlet içindeki ortaklıkları tasfiye etmek!"
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.