"1950'den bu yana en kritik seçim"
Bu seçim 1950'den bu yana en kritik seçim. Seçimde referandum mahiyeti görüyorum. Bu bir kader seçimi, kader referandumudur. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlar kesinlikle baskı altında kalmadan oy versinler. Devlet her türlü tedbiri almıştır. Kimse kimsenin vicdanı üzerinde ipotek koyamaz.
MHP'den büyük ölçüde oy gelecek, CHP'den de AK Parti'ye oy kayması olacak. 7 Haziran sonrası süreçte bizim tutarlılığımız tam. Diğer partilerin tutumları ise hep gelgitlerle dolu. CHP'nin yaptıkları hep iniş çıkışlı. MHP 'hayır' demek hususunda daha istikrarlı, ama bu negatif tutum ona artı yazmıyor. HDP'nin söylemi barış, eylemi ise her türlü demokrasi dışı.
Bölgede bazı sandıklarda yüzde yüz oranında HDP'ye tehditle oy çıktı. Bu sefer bunları yapamayacaklar. Bu kez sessiz çoğunluk sandıktan tek başına iktidarı çıkartacak.
Seçimlerden koalisyon çıkmazsa Türkiye yönetilemez şeklinde kara propaganda yürütmeye kalktılar. AK Parti'nin tek başına iktidarı istikrar getirir. Halka tehdit olmaz.
30 yıllık terörle mücadele tarihinde en riskli terörle mücadeleyi yapıyoruz. Seçim güvenliğini bu şartlarda sağlamak büyük başarıdır. Önceden sadece PKK ile mücadele ediliyordu. Şimdi ise çoklu bir terör, DAEŞ, DHKP-C ilişki halinde.
Patlamanın ardından toplumda bir karamsarlık, provoke edilebilecek bir atmosferin oluşmasına izin vermedik. Bu cenaze kimin cenazesi gibi bir havanın oluşmasına zaten ilkesel olarak karşıyız, cenazeler hepimizin cenazesidir. Topluma teşekkür ediyorum, halkımız sorumlu davrandı. Amaç, AK Parti'ye bedel ödetmekti, bunu başaramadılar.
PKK'nın silah bırakması sürecin olmazsa olmazı.
İç savaş kimsenin ağzına almaması gereken bir kavramdır. Ülkede gerilim yok. 1 Kasım'da AK Parti'yi tasfiyenin mümkün olmadığını gördükleri için gerilim diyorlar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.