Yiğidin yoğurt yiyişi ve angajmanlar...
Yeni hükümetin en çok merak edilen alanlarından biri de "ekonomi yönetimi!" Bu noktada da iki ayrı tez çarpışmakta...
Kuşkusuz her yiğidin yoğurt yiyişi farklı. Ama önümüzdeki dönem için söylenebilecek en somut husus artık "Eski kişisel angajmanların geçerliliğinin kalmayacağıdır!"
AK Parti'nin ekonomideki yol haritası üzerinde kafa yoranlar, piyasadan siyasete hiza vermeye çabalayanlar veya Ankara ile işbirliği için kanal yoklayanlar... Net olarak "seçim beyannamesine", "hükümet programına" ve "güncellenecek orta vadeli planlara" bakmak durumundalar. Bağlayıcı olan bu dokümanlardaki ana doğrultudur. Ve bundan sonrası "icraatlardaki belirgin ton farklarına" göre şekillenecektir. Ekonomideki kuralları, uluslararası sistemin işleyişini, Türkiye'deki reel politiği oldukça iyi bilen isimlere, meydan okumak yerine ezber bozan bir anlayışa tanık olacağız. Sürekli sorgulayan, alternatif bakış açısı, alternatif çözüm önerisi, alternatif kaynak arayışı içinde olan oldukça yoğun mesai yapacak bir yönetim dönemi göreceğiz.
64. Hükümet, "pozitif ajanda" ile çalışacak. Hem seçim vaatlerini yerine getirmeye hem de siyasi ve ekonomik reformları tamamlamaya adanmış bir ekip iş başına gelecek.
Seçim taahhütlerinin yasal düzenleme gerektirmeyen ilk bölümünün yılbaşına kadar hayata geçmesi kuvvetle muhtemel. Yasa gerektiren vaatler için 3- 6- 12 aylık acil eylem planları söz konusu. Tabii sadece dağıtmaya değil, toparlamaya da odaklı icraat dönemi yaşanacak. Yani, harcama artırıcı sözler yerine getirilirken, kaynak artıran önlem paketleri, istihdam ve enerji piyasası öncelikli olmak üzere köklü değişimi zorunlu kılan yapısal kararlar da kamuoyu ile paylaşılacak.
Anayasa reformu, ifade özgürlüğü ile ilgili ince ayarlar, kamu yönetimi ve kamu personel rejimi ile bağlantılı büyük dönüşümler 2016'nın gündemini belirleyecek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.