
Bir hakkı teslim etmek: “DDK”
Devletin FETÖ unsurlarından arındırılması sürecinde atılan adımların hızı, kapsamı ve adil olması çok mühim. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra TSK başta olmak üzere çok sayıda kamu kurumunun açığa alma ve ihraç kararları verebilmesi nasıl mümkün olabildi acaba? Bu yöndeki bir sorunun sahibi de MHP lideri Devlet Bahçeli idi. Anlatılanlara göre Bahçeli, Başbakan Binali Yıldırım ile bir görüşmesinde, "Nasıl oldu da iki gün içinde bu kadar kapsamlı kararları alıp uygulayabildiniz?" diye sormuş. Kuşkusuz, gerek isim bazında gerekse yapısal dönüşüm anlamındaki kararların ciddi bir arka planı ve hazırlık aşaması söz konusu. İşte bu noktada, bir hakkı teslim etmek zorundayız. Yani... "Devlet Denetleme Kurulu"nun (DDK) aylardır titizlikle sürdürdüğü çalışmaların hantal devlet mekanizmasını nasıl harekete geçirdiğini, korkarak, sinerek veya bilerek ve isteyerek bu mücadelede ayak sürüyen üst düzey bürokratları nasıl pro-aktif davranmaya yönelttiğini anlatmak boynumuzun borcu.
Bu sırada bazı talihsizlikler de yaşanmadı değil. Örneğin, Genelkurmay'dan çalışmalara katılanların, bizzat bu yapının elemanları olduğu da anlaşıldı. Onlarla bilgi paylaşımı ve ortak değerlendirme süreci durdurularak, alternatif ve güvenilir kaynaklara yönelindi.
Peki, "TSK'daki çalışmada temmuz ayı başı itibariyle kaç isme ulaşılmıştı?"
Çekirdek kadro bazında en az 2 bin isim vardı. Ve 15 Temmuz darbe planlamasını yapan albay ve generallerin tamamı o listede idi. Ve bu çalışmanın halen sonuçlanma aşamasındaki subay ölçeğindeki sayısını söylesem kulaklarınıza inanamazsınız!
Yazacak, toplumun hafızasına nakşedecek çok husus söz konusu. Bu aşamada, özet yapmak ve dediğim gibi bir hakkı teslim etmek yeterli.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.