Türkiye’nin Enerjisi
Bizim ülkemizde pek çok faaliyet "1. Geleneksel" diye başlar. O ilk toplantı esasen bir geleneği temsil etmez ama sonraki yıllarda sürmesi arzusunu yansıtır. Çoğu kez kişiye endeksli olan bu tarz faaliyetlerin genelde arkası da gelmez. Geleneksellik; kurumsallıkla, kültürel kodlarla ilgilidir. Sürdürülebilir olmayı gerektirir.
Dün İstanbul'da Turkuvaz Medya Grubu'nun, Para Dergisi girişimiyle organize ettiği "3. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi"nin katılımcıları, kamu ve özel sektörü düzenli olarak bir araya getiren bu programın özgünlüğü noktasında birleştiler.
***
100 yıl önceki hesapların görüldüğü, asırlık geleceğin ise şekillendiği bugünlerde Türkiye'nin enerjisini boşa tükettirecek oyunlara karşı çok uyanık olmasının önemi dün bir kez daha görüldü.
***
2019 yılında Türkiye'nin yerli ve yenilenebilir kaynaklarla elektrik enerjisi ihtiyacının yüzde 62'sini karşılamış olmasını dikkatle not etmek gerek. Enerji Bakanlığı döneminde Berat Albayrak'ın rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarına özel önem vermesini, bu alandaki teknolojinin millileştirilmesine gayret göstermesini, Enerji Bakanı Dönmez ve Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar'ın aynı motivasyonla çalışmasını da Türkiye'nin artı hanesine yazmamız lazım. Enerjide dışa bağımlılığın 1 puan azaltılmasının 100 milyon dolar tasarruf anlamına geldiği düşünülürse, dışa akıtılan milyar dolarların artık ülke ekonomisi için seferber edildiğini görebiliriz.***
Türkiye, küresel enerji kaynaklarının kavşağında olmanın bilincine merhum Turgut Özal'la vardı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da yeni nesil hamlelerle Türkiye'yi bölgesel enerji denkleminin ana aktörü haline getirdi.Günümüz Türkiyesi, 2023'ü önceleyen politik hedeflerini 2053, 2071 erişimli olarak dönüştürebilirse, eminim torunlarımız bu yılları, yöneticilerini şükranla yad edecek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.