Piyasa... Önlemler... Affedilmeyecek günahlar!
Devlet dediğiniz nedir?
Milletin demokratik tercihlerine göre, anayasal çerçevede, siyaset eliyle yönetilen kamu aygıtıdır. Devletin en önemli özelliği ise "Düzenleyici ve denetleyici otorite" olmasıdır. Bakınız bugünkü, dünya tarihi bir kırılmanın eşiğinde. Gerek pandemi krizi gerekse Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, devletleri açık veya örtülü biçimde dış ticarete ve hatta piyasalara müdahil olmaya zorladı. Emin olun, serbest piyasanın örnek gösterilen ülkeleri bile bu genel gidişatın istisnası değil.
Bir diğer soru...
Türkiye'nin, çözmesi gereken mühim sorunu nedir?
Her ankette "Ekonomi" başlığı ezici olarak ön plana çıkıyor. Ekonomi, geniş bir tanım. Ama hali hazırda işin özünü "fiyat istikrarı ve finansal istikrar" oluşturuyor. Fiyat istikrarı dediğimiz, tabii ki enflasyonla mücadele. Finansal istikrar da daha çok mali piyasaların seyrine işaret ediyor. Gerek fiyat gerekse finans istikrarı etle tırnak gibi birbirine bağlanıyor ve karşılıklı yüksek etkileşim içinde gelişiyor.
***
***
"Elin taşı ile elin kuşunu vuranlar" hem dövizde suni baskı oluşturuyor hem kurdan enflasyona yüksek tesirli geçiş yüzünden halkın ekmeğiyle de oynuyor hem de bu duruma kızan halkı adeta siyasetçiye karşı kışkırtıyorlardı.
Yetmedi... Ülkemizin önde gelen iş insanları hatta iş dünyası örgütleri içinde, bankalardaki TL kredi limitlerini sonuna kadar kullanıp, mal stoklayanların bulunduğu artık "herkesin bildiği sır" niteliğinde.
Ve nihayet... Yeminli mali müşavirlerini, vergi cenneti olarak bilinen ülkelere gönderip, tabela şirketleri üzerinden sermaye transferi yapmaya çalışanlar da iş âlemi için malûmun ilânı gibi.
Özetlemek gerekirse...
Mal, hizmet ve döviz fiyatlarındaki oynaklık sadece hükümetin problemi olarak görülmemelidir. Yanlış anlaşılmasın... Ekonomik sorunlar, dar ve sabit gelirliyi olumsuz etkilerken öncelikle hükümetin başını ağrıtır, çözüm makamı da hükümettir. Lakin hükümeti, piyasanın alengirli kurguları karşısında, ringde tek kolu bağlı boksör sanmak büyük yanılgıdır. Ekonomi yönetiminin aldığı kararlar sonucu yaptıkları kasti faulün bedeline şu an katlanması gereken piyasa aktörlerinin, bu kez tasarruf sahiplerini tahrik edici beyanlara yönelmesi ise affedilmeyecek günahlardandır!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.