NURULLAH GÜR

Koruma kalkanı kurdaki köpüğü sıyırdı

Döviz kurlarında son birkaç haftada anormal derecede sert bir yükselişe şahit olduk. Ekonomik parametrelerle veya finansal teknik analizle kurların gidebileceği seviyeleri kestirmenin mümkün olmadığı bir noktaya doğru ilerliyorduk. Dolarizasyon eğiliminin yüzde 64'ü aştığı bu panik havasının dağıtılması gerekiyordu. Para politikasını sıkılaştırmaya yönelik araçlarının tercih edilmeyeceğinin altı kalın çizgilerle çizildiğinden dolayı geriye sadece geleneksel olmayan politika alternatifleri kalmıştı. Bu noktada 'kur korumalı TL vadeli mevduat hesabı' hayatımıza girdi.
Kur riskine karşı kamu hazinesinin kalkan vazifesi gördüğü bu politika, yerleşiklerin tasarruflarını TL'ye park etmesini özendiriyor. Bu sayede döviz kurlarının üzerindeki köpüğün önemli bir kısmı atıldı. Pazartesi açıklanan ekonomik tedbirler ve finansal olanaklar ekonomi yönetimine zaman kazandırdı. Eğer dövizdeki yukarı doğru trend devam etseydi, halihazırda yüksek olan enflasyon aşırı tehlikeli seviyelere savrulabilirdi. Ekonomi yönetiminin elinde en az üç aylık bir fırsat penceresi var. Bu süreçte enflasyonu düşürmeye ve beklentileri iyileştirmeye dönük tamamlayıcı politika adımları atılabilirse, kısa vadede yakalan istikrarı orta ve uzun vadelere taşıma şansı atar. Özellikle enflasyonun izleyeceği seyir, yeni politikanın başarısı için belirleyici olacak.

FİYATLAR NORMALLEŞMELİ
Enflasyon demişken piyasadaki fiyatlama davranışlarına değinmeden geçmek olmaz. Kurdaki gerilemesiyle birlikte akaryakıt, otomobil ve elektronik aletlerin fiyatlarında kısmi gerilemeler yaşanmaya başlandı. Maliyetler açısından ciddi bir baskı görmeyen ama fiyatları aşırı artan ürün kalemlerine de fiyatların gerilemesi gerekir. Dolar/TL kurunun 20'ye çıkabileceğini baz alarak fiyatlama yapanların hem piyasa koşulları hem de iş ahlakı gereği fiyatları düşürmeleri beklenir.
İktisat, davranışları ve tercihleri analiz eden ve modelleyen bir bilimdir. Her tercih, ödünleşmeleri ve fırsat maliyetlerini beraberinde getirir. Konu politika tercihleri olunca işin bir de olası yan etkiler boyutu var. Kur korumalı hesap uygulaması tüzel kişileri kapsamıyor. Kurlar gerileyince döviz borcu olan tüzel kişiler bunu bir toplu alım fırsatı olarak görebilirler. Bu da döviz kurlarında dönemsel oynaklıklara neden olabilir. Bu senaryonun oluşma ihtimaline karşın önden tedbir almak gerekir.
Kur korumalı hesap uygulaması kur riskini kamusallaştırıyor. Bu da kamu maliyesine ilave yük demek. Yeni politikanın bütçe açığı üzerinde baskı yaratmasını engellemek adına bir finansman kaynağının oluşturulması gündeme gelebilir. Maliye için kaynak eğer gelir/ servet eşitsizliğini azaltıcı bir yöntemle oluşturulursa, bu yeni politika daha geniş bir toplumsal benimsenme halkasına ulaşabilir. Türkiye'de tasarruflar genelde kısa vadeli değerlendirildiği için yeni finansal olanaktan yararlanmak isteyenlerin ağırlıklı olarak 90 günlük mevduata yönelmeleri bekleniyor. Bu durumda Hazine'ye binecek maliyet yükünü ödemeye başlayacağı dönemle Fed'in parasal sıkılaştırmada vites yükselteceği dönemle ötüşebilir. Hazine'nin borçlanma maliyetlerini arttırabilecek bu çakışma ihtimaline de dikkat etmekte fayda var.
FED NE KADAR ŞAHİNLEŞECEK?
Fed para politikasına yönelik yol haritasını çizmekte zorlanıyor. Bir tarafta enflasyon göstergeleri sıkıntılı gelmeye devam ediyor. Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi 1982'den bu yana görülen en yüksek seviyeye çıktı. Bir taraftan da ekonomik aktivite acaba para politikasının desteğine ihtiyaç duymaya devam ediyor mu belirsizliği var. Omicron varyatının hızlı yayılması ve Biden'ın ekonomi paketinin Senato'ya takılması Amerikan ekonomisine yönelik büyüme beklentilerini olumsuz etkiliyor. Bu durum Fed'in işini zorlaştırıyor. Önümüzdeki iki yıllık süreçte faizin çıkabileceği seviyeye yönelik Fed'in kendi öngörüsü ile piyasaların vadeli kontratlarda fiyatladığı faiz seviyesi beklentisi arasında 70 baz puanlık fark var. Bu da piyasaların Fed'ten aşırı şahin bir tutum beklemediği anlamına geliyor. Bu senaryo bizim gibi gelişen ülkelere az da olsa fayda sağlayabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.