ŞEREF OĞUZ

TÜBA'nın bilim muhtırası!

Made in Turkey seferberliğinde, "Türkiye'de üretileni kullan" derken, nitelikli üretim için bilimsiz olmayacağını biliyoruz. Bu da bizi ülkedeki bilim üretim kurumlarını sorgulamaya götürüyor.
TÜBA; Türkiye Bilimler Akademisi, bunlardan biri ve şu sıralarda bir kararname ile gündemde. 300 üyenin 100'ünü hükümetin ataması söz konusu. TÜBA, tıpkı 27 Nisan Genelkurmay Sanal Bildirisi benzer bir "muhtıra" yayınladı ve "eğer bu gerçekleşirse..." tehdidiyle; kurumu fesihten alternatifini kurmaya dek "yaptırımlardan" söz etti.
Sahi, TÜBA'cıların iddia ettiği gibi; siyaset ile bilim bu kadar iç içe olmalı mı? Tabii ki hayır!
Zaten sorun da burada... Zira buradaki bilim insanlarımızın past-performansına (geçmiş başarısına) bakınca görünen şu ki; şimdiye dek bilim değil, siyaset üretmişler.
TÜBA üyelerini seçerken bazı kriterler söz konusu fakat Türkiye'nin bu en üst düzey bilim kurumunun başarısını ölçebileceğimiz herhangi bir "performans kriteri" yok... Neticede internet sitelerindeki muhtıra ile; "karışmayın bize..." diyorlar.
Peki, bilime saygımızdan "karışmayalım" ama siz de biraz bilim üretseniz? Siyaset üretmek ve iktidara kızmak dışında; ülkenin bahtını değiştirecek icat, buluş, inovasyon, yaklaşım ve süreç ortaya koysanız!..
Met-Üst'ün ünlü karikatüründeki gibi; zürafa mı klonladınız, fezaya maymun mu gönderdiniz?
Sosyal bilimleri anladık diyelim; Yeni Anayasa için fikriniz olması doğal. Peki bu fikri, evrensel bilim kriterleriyle mi sunuyorsunuz? Ya temel bilimler? Matematik, kimya, fizik vs.. Hangi "bilimsel üretim" yapıldı da biz buna "gafil" kaldık?
Aslında TÜBA'cıların isteğine katılıyorum; TÜBA'yı siyasetten arındırmak şart. Onları; varlık sebepleri olan "bilim üretecek" iklim için odaklamak gerekiyor. Sırf bunun için dahi, ülkenin bilim talebini üretme adına Hükümetin temsilci vermesi gerekebilir.
Uzun yıllar "devlet sanatçısı" kadroları için polemik ürettik. Hangi sanatı ürettiklerini sorguladığımda, doğduğuma pişman ettiler beni bu sanat çetesi...
Şimdi TÜBA'nın "bilim üretmesem de bana karışma" muhtırası söz konusu... Hesap verebilirlik, en önemli yönetişim ilkesi olmasına rağmen.
Peki sizden bilim üretmeniz beklenirken kendi siyasetinize takılıp kalırsanız, "nitelikli sanayi" nasıl mümkün olacak?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.