Yüz kızartıcı suçun âlâsı

Tehlike büyük... Orta gelir tuzağından çıkış yolumuza dinamit döşeyenler var. Kimler mi? Ar-Ge parasını alıp AR'aştırmayanlar, GE'liştirmeyenler.
Ar-Ge için aldıkları kaynağı, 17 Aralık operasyonu sonrası çıldırtılan dövize yatıranları yazmıştık. İcat çıkar diye verdiğimiz parayla "şeytani inovasyon" yapanlardan söz etmiştik.
Bilim Bakanlığı'nın 2013 Ar-Ge Merkezleri Araştırma Raporu, dehşet verilerle dolu. Uyarılarımız işe yaradı ve bakanlık, radikal tedbirler geliştirmeye başladı. Görünen, yenilenecek sistemde, patent üretmeyene tek kuruş yok.
Devlet 10 yıldır bıkmadan usanmadan Ar-Ge'ye kaynak ayırıyor. Milli gelirin %1'ine yaklaşan yıllık harcamamız 6.5 milyar $ civarında. Görünen, yasa ve kaynak sorununu çözdüğümüz ama idrak sorununa takılıp kaldığımızdır.
Ar-Ge parası ile taşeronun temizlik gideri ödenir mi? Yerli malı oto üreteceğim diye alınan parayı, dövize yatırmak nasıl bir idrak faciasıdır? Yazılım ithalatı faturası, tadilat masrafı, personel giderine harcanan Ar-Ge kaynağı, yeni bir suç türü tanımlıyor.
Avrupa fonlarını çar çur edenlerin kültürü bu... Bana göre yüz kızartıcı suçlar arasında yer almalı. Hukuk dilinde "nitelikli dolandırıcılık" tanımına girse de ben bunları yüz kızartıcı suçların dik âlâsı sayıyorum.
Bankayı soyan işletmeye zarar vermiştir. Vergi kaçıran devlet bütçesine zarar vermiştir. Evimize giren hırsız, altınımızı çalmıştır.
Ama Ar-Ge parasıyla AR'aştırmayıp GE'liştirmeyen, bu kaynağı hovardaca başka alanlara yatıran, bana göre ülkenin yarınını çalmıştır.
Peki, AR'sızlar var diye ar-ge'ye kaynak harcamaktan vaz mı geçelim? Asla... Tam tersi 2023 hedefine doğru yıllık bütçeyi 60 milyar $'a çıkaralım.
Ama araştırmayandan hesabını da soralım.