Yeni anayasada her şeye açık olmak lazım
'HDP İLE GÖRÜŞMEYECEĞİZ'
'HER ŞEYE AÇIK OLMAK LAZIM'
(Anayasa ilk dört madde dahil mi?) Bu tür konularda her şeye açık olmak lazım. Ben anayasaların da açık olması gerektiğini düşünüyorum. Kendine güvenen anayasa açık anayasadır. Halkına güvenen anayasa açık anayasadır. Yani anayasa terminolojisi itibariyle kendi içinde kapalı anayasalar vardır. Belli bölümlerinin değiştirilmesinin yasaklandığı anayasalar, burada dört madde, bazen on madde olabilir bu. Açık anayasa ise her şey konuşulabilir. Ha bu dört madde ile ilgili benim şüphe beyan ettiğim anlamına gelmiyor. Ben o dört maddeye inanıyorum ama halkıma güveniyorum, kendime güveniyorum, kuracağımız sisteme güveniyorum ki bunlar açık da olsa bu dört maddeyi değiştirmeyi kimse düşünmez yani aidiyeti kuvvetliyse böyle bir şeye ihtiyaç olmaz.
30 SENE SONRA HİÇBİRİMİZ YOK
(...) 'Başkanlık gelirse Sayın Erdoğan başkan olur' ya da bugünkü konjonktür 'Başkanlık gelirse biz iktidar olamayız.' Öyle bir şey yapalım ki, öyle bir sistem kuralım ki bizim torunlarımız onların torunlarının torunları da bununla yaşayabilsin. Devleti öylesine yeniden inşa edelim ki bir daha fetrete izin olmasın.
'BAZEN JÜRİSTOKRASİ DİKTATÖRLÜĞÜN KENDİSİDİR'
İnsan onuruna aykırı hiçbir metin girmemeli, insan onurunu sağlayacak her şey orada olmalı. Bir de güçler ayrılığı prensibi ruhtur, form değildir. Yani yasama, yürütme ve yargı arasındaki güçler ayrılığına dayanan prensip bir sistemin herhangi bir şekilde istismar edilmesini ortadan kaldıracak bir ilkedir. Bunu hepimizin savunması lazım. Yani başkanlık üzerinden diktatörlük doğar gibi bir kanaati dillendirenlere söylüyorum en büyük diktatörlük bazen jüristokrasi üzerinden doğabilir. Mesela Hitler parlamenter sistem içinde gelişti. Bu tür kalıpların dışına çıkmak lazım. Yani bunlar ruh. Buralarda ben anlaşabileceğimizi düşünüyorum. Anlaşamasak da biz bu konularda ısrarlı oluruz. Türkiye'nin şartlarında en uygun anayasa neyse onu konuşalım. Yani konjonktürel olmayan şey ruhudur. Ruhunu tartışırken evrensel tartışalım, yönetim sistemini tartışırken bütün bu tecrübeleri 1950'den beri yaşadığımız tecrübeleri göz önüne alıp, en doğru tercihi yapalım. Benim Sayın Kılıçdaroğlu'na söyleyeceğim bu.
12 EYLÜL ANAYASASININ RUHU BOZUK
Hem 12 Eylül darbesinden şikâyet edip hem de 12 Eylül anayasasına sığınmak, 12 Eylül anayasasının şemsiyesi altında konuşmak doğru değil. Ruhu o kadar bozuk ki 12 Eylül anayasasının olmuyor. Yani ne kadar çok değişiklik yapıldı, bizden önce de yapıldı, biz de yaptık ama yürümedi. Dolayısıyla 12 Eylül anayasasının ruhuna ilişkin hususlarda hepimizin önce anlaşmasında fayda görüyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.