ŞEREF OĞUZ

Bilim dervişi Aziz Sancar

Türkiye'nin ilk bilim Nobeli sahibi Aziz Sancar'ın Amerika'da kurduğu Aziz&Gwen Sancar Vakfı'nın tanıtım gecesindeyiz. Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık bilim insanımızın başarısının yanı sıra mütevazı kişiliğiyle gençlerimiz, çocuklarımız için rol model kimliğine vurgu yaptı.
Sancar'ın gecedeki teşekkür konuşmasını dinlerken, laboratuvardan ziyade ömrü dergâhta geçmiş bir derviş üslubuna şahit oldum. Bilimsel başarıya böylesine susadığımız zamanda Sancar'ın Nobeli, adeta ilaç gibi geldi bizlere...
Sancar "Sakın kibirli olmayın" diye başlıyor konuşmasına; "Laboratuvarıma giderken üniversite kampusundaki dev posterimin önünden geçiyorum ve içimden 'Allah'ım bana böyle büyük bir kafa verme, ben bildiğin Aziz'im' diye geçiriyorum."
Nebil Özgentürk'ün Aziz Sancar belgeselini izlerken, imkânsızlıklar içinde, bıkmadan usanmadan ve sabırla verilen mücadelenin öyküsünü görüyoruz. Aziz bey "Belgeseldeki kadar başarılı değilim" diye başladığı cümlesini "Ben zor şartlarda yaşadım ama o zamanlarda herkes zor şartlarda yaşadı. Mardin'de yoksulluk varsa, Polatlı'da da vardı" diye bitiriyor.
Tevazu, dünya çapındaki başarının ağzından daha derin etkiliyor insanı: "Beni evliya yapmayın, ben normal bir insanım, sadece çok çalıştım." Hayata bakışını özetlediği ifade ise aktarılmaya değer: "Her şeye memleketim ve Türk tarihi perspektifinden bakarım. En güzel yazdığım makaleye 'Yunus Emre Divanı' derim."
Peki ya insan genom harita ile dünyada bir ilki başarmak? Bu haritaya "Piri Reis'in haritası" diyor Aziz Sancar ve çıkarıp cüzdanından salondakilerle paylaşıyor: "Benim yüzümden Amerikalı dostlarım Piri Reis'i ezberledi."
Dervişane üslup içinde eşi Gwen hanımı da unutmuyor Sancar: "Benim başarım, Teksas'ta doğmuş bir hanıma Türkiye'yi sevdirmektir. Şimdi Türkiye'den bilim yapmaya gelen gençlere annelik yapıyor." Bir de anekdot: "Nobel de işe yaramıyor beyler, ödülü aldıktan sonra eve gittim, eşim 'çöpü çıkar' dedi, çıkardım."
Söz Amerika'dan açılmışken Sancar'dan bir eleştiri geldi salona; "Amerika'ya şükran borcum var, Amerika bizi seviyor ama bizim onlara kendimizi anlatmamız lazım. Görevimizi iyi yapmadık, memleketimizi iyi tanıtmadık."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.