'Ülkem zarar görmesin' dayanışması
Biz tanığız, siyaset bilimciler gözlemci...
Her şey boyut değiştiriyor. Para bile büyük güç değil. Geriye kalan insanlık. Son bir aydır "Sahra üstü Afrika'da" olan biten de bu!..
Mısır da isyan ateşi sönmüyor.
Ekranlardan demokrasi mücadelesini izliyoruz. Tahrir'deki milyonlarca eylemci müthiş bir dayanışma sergiliyor.
Çoluk çocuk, yetişkin, yaşlı, eğitimli eğitimsiz koskoca bir halk ayakta...
"Ulusal kimliğini" arıyor.
Geçen yüzyılda Mısır'daki ayaklanmalara hep buğday neden olur, ülkedeki demokrasiyi, ekmek fiyatları belirlerdi.
Oysa, ekmek 1 pound bile değil!
Devlet, eylemcilere kendi eliyle ekmek dağıtıyor. Mısır'da adı konulmayan bir hikâye yazılıyor.
Halk, "Aman, ülkem zarar görmesin!" diye organize olmuş. Söylem, slogana dönüşmüş. Tahrir Meydanı'nı gençler temizliyormuş. Kahire Borsası kapalı ya, vatandaş kendi arasında para toplayıp, fonlar oluşturmuş... 5 bin pound 1000 dolar.
Pazar günü açılmasını bekledikleri Kahire Borsası'nda alım yapmak için aracı kurumlara talimat verilmiş.
Hedef, dünyaya Kahire Borsası'nın değer kaybetmeyeceğini göstermek.
Bu tavır genel greve de yansımış.
Kamu kuruluşlarıyla özel sektöre ait pek çok işyerinde genel grev var ama küresel sermayeye ait fabrikalardaki işçiler, özellikle grev yapmıyor.
Bankalar açık, isteyen istediği kadar para çekiyor. 18 gün önce 1 dolar 5.82 pounddu, kaosta 5.92 oldu. Devalüasyon yüzde 3.
Şirketler, hesaplarından istediği kadar para çekebiliyor. Sadece kişisel hesaplardan para çekildiğinde sıkıntı yaşanıyor. Çalışanlara yüzde 15 zam yapıldı. Benzin istasyonları, marketler açık, fırınlar çalışıyor.
Şu ana kadar eski yönetimden Dış Ticaret, Turizm, İçişleri, Bayındırlık ve İmar bakanlarının mal varlığına el kondu. Ayrıca demir çelik sektörünün yüzde 70'ini kontrol eden işadamı Ahmed Ezz'e de aynı tedbir uygulandı.
Fakat siyasette beklenen değişim bir türlü gelmiyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.