Büyük ortaklık için son şans
Malı alana kadar müşteri her zaman haklıdır! Sonra bağımlı hale geliyorsunuz. Haklılık karşı tarafa geçiyor. Yani güç satanın oluyor.
Örnekleri gördük. Ağır kış şartları bahanesiyle doğalgazımız zaman zaman kesildi. Şartnamede bu yönde uyarı olmadığı için donduk! Bu eksiklikler ve çelişkiler, zamanın Başbakanı Mesut Yılmaz'ı da Yüce Divan'a götürdü. Şimdi düşünerek adım atıyoruz...
Yeni bir enerji hamlesi başlatan Türkiye, Rusya'yla bir dizi görüşmeler yapıyor. İki komşu, Japonya'daki sızıntıdan dolayı nükleerin çok tartışıldığı bir dönemde, enerjide daha kapsamlı bir ortaklık yolu arıyor.
Görüşmelerin en önemli ayağınde ise, Samsun-Ceyhan Hattı ile Akkuyu Nükleer Santrali var...
Başbakan Erdoğan'ın da Putin'den geri kalır yanı yok. Yani, ödemeyi peşin yapıyor. Kafasından geçeni anında uyguluyor.
Türkiye ise projenin bir an önce başlamasını istiyor.
Rusya'nın petrolünü büyük oranda Anadolu'dan Akdeniz'e ulaştıracak Samsun-Ceyhan, özünde "jeopolitik" bir proje.
Hem siyasi, hem ticari...
Fakat Rusya, masada bir problem çıktığında, hep siyasi kart açıyor. İşin ticari boyutunu arka plana itiyor.
Oysa projenin yürümesi için, "ticari ve siyasi denge" kurulmalı.
Artık Samsun-Ceyhan'da tamamen ticari anlaşmalar yapılmalı.
Rekabet gücümüzün artması için ucuz enerjiye ihtiyaç var. Samsun-Ceyhan bunun ilk adımı. Sürdürülebilir büyüme ve doğrudan yabancı sermaye için başka şans yok!..
Türkiye, Rusya'nın işi ağırdan almasından çok rahatsız. Çünkü Rusya'ya uzattığı büyük ortaklık eli, bu muameleyi hak etmiyor. Eğer ortaklık gerçekleşirse, enerjide "transit ülke" olarak önemli bir rol üstleneceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.