Kamyonculara Suriye uyarısı!

Suriye, fokur fokur kaynıyor! Yaşanan çalkantı doğrudan doğruya İran, Irak, Türkiye, Lübnan ve Ürdün'ü etkiliyor. Beş ülke çok farklı mezhep ve etnik kimliğe sahip Suriye'nin kontrolsüz dağılmasından korkuyor.
Suriye bu haliyle ayakta kalamazsa, mezheplerin ve ideolojilerin çatışması kaçınılmaz.
Böyle bir tabloda iktidarda olan mezhep kendini korur. Çoğunluğu oluşturan Sünniler de mutlaka ayrı pozisyon almak zorunda kalır. Bir de kimi vatandaş, kimi yıllardır vatandaşlık bekleyen Kürtler var.
İşte bu kadar çok dengeyi gözeterek yola devam eden Suriye, bundan sonra Ortadoğu'ya damga vurur. Suriye ateşi herkesi yakar.

***
Peki, karayolu taşımacılığıyla ülkeye para getiren TIR'larımız acaba Suriye'de ne durumda?
Uluslararası taşımacılık yapanların kuruluşu Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), dertlere çözüm arıyor.
1131 üyesine her cuma mesaj çekiyor: "Bugün cuma, namaz sonrası olaylar çıkabilir. TIR'larınızı güvenli yerlerde park edin. Gerekirse sınırda bekleyin!" diyor.
UND'nin mesajı, hem mal taşıyanları hem de yol gözleyenleri tedirgin ediyor. Can korkusuna rağmen Ortadoğu'ya mal taşıyan TIR şoförleri ise Suriye üzerinden Ortadoğu'ya çok farklı kapılardan çıkış yapıyor.
Suriye'ye karayoluyla ulaşım Nusaybin, Mardin, Akçakale, Urfa, Öncüpınar, Kilis, Cilvegözü ve Hatay üzerinden sağlanıyor.
Fakat iki kapımız var ki, "Cilvegözü ve Akçakale" ihracatçı ve turizmcinin can damarı.
Yılın ilk iki ayında Cilvegözü'nden 13 bin, Akçakale'den 15 bin araç geçmiş.
Durum iç açıcı değil. İlk uyarı, "Kapılardan giriş yüzde 50 azaldı" diyen Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Nihat Kılıç'tan geldi.
Çünkü Türkiye'nin Ortadoğu'ya açılan alternatif yolu yok, tek kapı Suriye.
***
Irak dahil, demiryolu ağı da Suriye üzerinden geçiyor. Denizyolu ulaşımında da durum aynı. Gemiler, liman şehri Lazkiye'ye uğruyor. Bu, Doğu ve Güneydoğu ihracatını vuracak bir gelişme.
İşin ekonomik yanı böyle... Siyasi boyuta gelince...
Bölgedeki Türkmenler ve Kürtler, sınırı geçip kapımızı çaldıklarında, acaba onlar sığınmacı mı olacak, yoksa olaya müdahale mi edeceğiz?
Bölgede etnisiteye dayalı devletlerin kurulmasına izin mi vereceğiz? Yoksa engelleyebilecek miyiz?
Suriye ile ilgili olarak "ekonomik çıkarlar, ülke çıkarları ve insan hakları" konusunda Türkiye ne yapacak?
Sınav bu!..
Bir geçiş ülkesi olan Türkiye buna çoktan karar vermiş olmalı.
Unutmamak gerekir ki, Suriye geçmişten bugüne İran'a yakın bir ülke.
Esad'ın ölümüyle birlikte Avrupa tahsili görmüş oğlu Beşar Esad, Batı'ya göz kırptı.
Batı'ya açılmanın en önemli yolu da Türkiye... Batı'ya her geçen gün biraz daha yakınlaşan Suriye, ABD'nin de arzu ettiği bir Suriye'dir.
Kargaşa ve istikrarsızlık Suriye'yi İran'ın kucağına iter.
ABD'nin sessizliği bundan mı?