İş şifreyi çözmekte!
CHP'nin elde kalmış sayılı emanetlerinden İş Bankası, hükümetin kontrolü altındaki Merkez Bankası'yla tatlı bir atışma başlattı. Hem de değme âşıklara taş çıkartırcasına. Atışmanın dozu güç birlikteliğine işaret ediyor. Meziyet, şifreyi, bu atışmayı çözmekte!
Atışma nasıl başladı? Aynı dağın yeli, birbirine paralel hareket eden bu kurumlar acaba birbirinden ne istiyor?
Biri, Merkez Bankası'nın Başkanı Erdem Başçı. Diğeri de İş Bankası'nın Genel Müdürü Adnan Bali.
Bali, üstü kapalı, "Bazı faturaları halka ve Hazine'ye yüklemiyoruz" deme gereğini duydu.
Niye?
Böyle bir değerlendirme olur da Merkez Bankası durur mu?
Yanıt gecikmedi. 28 Eylül'deki başkan Erdem Başçı, enteresan konuşma yaptı.
"Lamartine, 'dünyada sadece bir şehre bakabilme şansı verilse, seçeceğim şehir İstanbul olurdu' demiş. Dışarıdan İstanbul böyle görünüyor. Finans açısından da İstanbul bugün yine dışarıdan böyle görünüyor. Özellikle Avrupa'dan bakanlar için böyle. Peki, 'İstanbul içeriden nasıl görünüyor' diye sorduğumuzda, bu defa içeriden bir ses, Cengiz Onural, Yeni Türkü Grubu'nun üyesi ve söz yazarı der ki, İstanbul güzel ama zabitleri pek yaman! Bu da içeriden bir bakış. İki şair İstanbul ve estetik üzerine bunları söylemişler.
Konuşmama, Âşık Veysel'in güzellikle ilgili içinde finansa da atıf var, sözleri ile son veriyorum. Güzelliğin on para etmez, bu bendeki aşk olmasa. Eğlenecek yer bulamam, gönlümdeki köşk olmasa."
Başçı, İş Bankası Genel Müdürü şahsında sektöre, "Hazine ile ilişkinizde ya da yarattığınız kârlarda bankamın desteği olmasa..." mesajını çok nazik biçimde veriyor.
Şeytan ayrıntıda gizlidir!
Finans güzellemesi ilginç bir yolculuğun başlangıcı!
İzlemeye devam.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.