İsmail ile Eduardo'nun hikâyesi!
Sevgili okuyucular! Bugün size, bizim pek bilmediğimiz ama yeni yeni keşfettiğimiz "hukuktaki globaleşmeden" söz edeceğim... Malum, hepimizin ortak evi olan dünyada sınırlar kalktı. Global köy olma sürecinde dev şirket ve bankalar bir bir birleşti. İşçilerin örgütlendiği sendikalar bile küreselleşti.
Harvard Üniversitesi'nden Prof. Dr. Dani Rodrik, "Akıllı Küreselleşme" kitabında dikkat çekmiş. İşte şimdi akıllı sermaye, küresel sendikacılık ve özel hukuk sahnede. Bilişimin gelişmesi, ticaretteki sınırların zayıflaması insanları, hukukta da aynı düzeyde korunma arayışına itti. Global korunma sağlamanın yolunu açtı.
Artık kimse "Pakistanlı ve Afrikalı daha az, ABD'li, Avrupalı daha çok korunsun" diye bir şey söyleyemiyor. Demokratik ülkelerde borçlar ve ticaret hukuku alanında sözleşme serbestisi var.
Bu yüzden taraflar kamu düzeninin sınırları içinde kaldı, fakat özel hukuk yeniden düzenlendi. Böylece kamu hukuku alanları içinde sayılan vergi, gümrük rejimi gibi konular, özel hukukun içine yerleşiverdi.
Bütün bu gelişmeler hukuku globalleştiriyor. Her ülkenin kendi ulusal hukuk rejimi var. Böylece avukatlık mevzuatının özü korunuyor. Ne yazık ki 1969'da çıkan avukatlık yasasıyla Türkiye'de avukatlık mesleğinin küreselleşmesi bir türlü hız kazanamıyor.
Biz, "kervan yolda düzülür" deriz. Hukukta globalleşmenin başladığı dönemde trene yine binemedik. Rusya'da 20 yıl önce başlayan hukukta küreselleşme dalgası bize yeni yeni geliyor.
O yüzden İstanbul'da iki avukatlık şirketinin ortaklığa giden yolculuğunu önemsedim. Geçen temmuzda başlayan Esin Avukatlık ve Baker& McKenzie Danışmanlık ortaklığı şimdi yeni bir güç birliği yaratıyor.
Sıkı müzakereci iki avukat, İsmail ile Eduardo'nun yol hikâyesi bu yüzden önemli.
İsmail Esin, hukukçu bir aileden geliyor. İstanbul Üniversitesi'nde okudu. Alman disiplini ile yetişmiş bir avukat.
Eduardo C. Leite ise Brezilyalı. Sao Paulo'da okumuş. Yıllardır çalıştığı dünyanın en büyük hukuk bürolarından biri olan Baker& McKenzie'nin şimdi tepe yöneticisi. Bu göreve 18 ay önce şirketin 728 ortağınca seçilerek gelmiş.
Leite, o yıllarda da yönetim kurulu üyesi. Lagarde politikaya girince avukatlık şirketini bıraktı, Fransa Maliye Bakanı oldu, şimdi de IMF Başkanı. Çin'deydi. "Dünya toparlanıyor" mesajını verdi.
Ben de Leite'ye "Ne dersiniz? Doğru mu söylüyor" dedim. " Eğer Christine öyle diyorsa işler yoluna giriyor demektir" yanıtını verdi. Takım oyuncusu olmak böyle bir şey.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.