MELİHA OKUR

AB'den bayram harçlığı

Türkiye ile AB arasındaki ilişkiler (!) yumuşuyor. Bunun en somut örneği Instrument for Pre-accession Assistance (IPA) denilen Katılım Öncesi Mali Yardım programı çerçevesinde Türkiye'ye 236 milyon euro verilmesi.
AB, hem adaylara hem de potansiyel adaylara mali destek veriyor. 2007-2013 döneminde Türkiye, Hırvatistan, Makedonya gibi aday, Arnavutluk, Bosna- Hersek, Sırbistan, Karadağ ve Kosova gibi potansiyel aday ülkeler bundan yararlanıyor.
Türkiye, geçen haziranda bu fonu kullanmayı bekliyordu. Gezi olayları yüzünden AB fonu askıya aldı. Bir ay önce de, "İşler normale döndü. Türkiye'nin bunu kullanması lazım" diyerek fonu serbest bırakacağını açıkladı. Bu para Türkiye için çerez. Sadece "Bölgesel Kalkınma" faslı çerçevesinde biraz rahatlatacak, o kadar.

***

Türkiye-AB ilişkilerinde asıl sorun, dün imzalanan Geri Kabul Anlaşması. Buna göre, Türkiye üzerinden AB'ye giden diğer ülke vatandaşları aynen Türkiye'ye iade edilecek. Nereden ve hangi yoldan gelirse gelsin Türkiye bunları kabul edecek. Kabul edilenler Sultanahmet Meydanı'nda gezecek değil! "Türkiye'ye ek yük" getirecek. Her biri için bütçeden harcama yapacağız. Üstelik bu anlaşma vizeyi kaldırdığımız bazı ülkelere yine vize koyduracak. Uzun süredir bu anlaşmayı imzalamamak için direndik. Nafile.
***

AB, yapacağını yine yaptı. Ağzımıza bir parmak bal çaldı. Mahkemece kazanılmış vizesiz giriş hakkımızdan vazgeçirdi. AB'ye vizesiz girme hakkımız varken vize için 3.5 yıl beklemenin anlamı ne? Bu sürenin sonunda vizenin sürmesi için başka koşul gelmeyeceğinin de garantisi yok.
Bize, hakkımız olan "Serbest Dolaşım"a koşul getirdi. Bu koşula bağlı ortaya yeni şartlar çıkabilir. Kıbrıs'ta limanlar, sınırlar açılacak; Güney Kıbrıs'ı tanımak zorunda kalabiliriz. Vizeyle el öptük, bayram harçlığını aldık. Fakat AB'yi benimseyen bir gazeteci olarak Geri Kabul Anlaşması beni ürkütüyor.
***

Bundan böyle denizden karadan AB'ye gitmek isteyen binlerce kaçağı ve AB'de kaçak yaşayanları geri dönüşlerinde hangi kaynakla nerede barındıracağız? 1 milyon Suriyeli sığınmacı geldi, hepsi perişan; tartışması da bitmek bitmiyor. Şimdi AB'den o kadar insan gelecek, ne yapacağız?
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, AB'nin "paketleyip göndereceği" insanlarla ilgili, "Sınırlarda barınaklar yapacağız" dedi.
Sınırlara insan haklarına aykırı duvar öremeyiz. Bulgaristan gibi sınırları tel örgüyle çeviremeyiz. Etkin bir sınır güvenliği yönetimine ihtiyacımız var. AB sırtımızı sıvazladı; arkasından Türkiye'ye bakalım hangi koşulları getirecek?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.