Gazeteci aşırabilir mi?
Milattan sonra 1. yüzyılda yaşayan Martial adlı şair, bazı çağdaşlarının kendi mısralarını çaldığından yakınmıştı.
Geçen zaman içerisinde entelektüel malların da çalınabileceği fikri giderek yerleşti. Türkçe'de buna intihal diyoruz. İntihal; yani aşırma. Bir tür dolandırıcılık ya da sahtekarlık...
Nakleden kişinin kendisini müellif gibi pazarlaması...
Türkiye'de zannedildiği gibi, intihal sadece bilimsel makale ve tezlerle ilgili değildir. Bütün yazılı ve görsel materyalleri ilgilendirir. Buna edebi eserler ve gazeteler de dahildir.
İntihal dendiğinde aklımıza kabaca şunlar gelir:
Aslında intihalin bu türü sadece cümlelerle sınırlı değil. Peş peşe sıralanmış herhangi bir beş kelimeyi aktarmak ya da bir yazının yapısını olduğu gibi kopyalamak da aşırma kabul ediliyor.
İntihalin bu türlerinde eser sahibinin arkadaşınız olması ya da sizinle aynı siyasi düşünceyi paylaşması hafifletici sebep değildir. Çünkü sorun, kimden aldığınızdan ziyade kaynak belirtmemenizdir.
Kimi zaman sehven yapılan bu hatadan doğru referanslar vererek ve noktalama işaretlerine riayet ederek kurtulmak mümkün. Ama intihal bundan daha büyük ve karmaşık bir mesele...
Sözgelimi, cümle yapısını alıp kelimeleri değiştirmek ya da kelimeleri değiştirip anlamı muhafaza etmek de aşırma sayılır... Adınızla yayımlanan bir yazının yarısından fazlasının alıntı olması da. Bu durumda kaynakları belirtmeniz de sonucu değiştirmiyor.
Bir de 'kendinden aşırma' adını verdiğimiz durum var. Bir yazarın daha önce yazdıklarını sanki ilk kez yazıyormuş gibi yayımlaması... Bu da bir tür intihaldir.
Saygısızlık ve saygınlık
İntihal birden çok kişi ve kuruma saygısızlıktır. Öncelikle o düşünce ya da haberin ilk sahibine. Eseri çalınan odur.
İkinci olarak okura... Çünkü okur bir yazı ya da haberi yeni şeyler öğrenmek beklentisi ile okur. Ayrıca, bir bilginin kaynağını bilme hakkına sahiptir.
Ve nihayet intihal, gazete ile çalışanı arasındaki güven ilişkisini zedeler.
O yazar ya da muhabirin bütün yazılarının sorgulanmasına yol açar.
Gazetenin saygınlığına gölge düşürür.
Aşırmaya göz yumulması gazetenin de buna ortak olduğunu düşündürür.
Bu yüzden kimi yayıncılar aşırma konusunda ciddi yaptırımlara başvurur.
İntihal şüphesi nedeniyle programına son verilen ve ancak masumiyetini ispat ettikten sonra işine geri dönebilen CNN sunucusu Fareed Zakeria buna güzel bir örnektir.
İntihal ciddi bir meseledir.
Editörler kendilerine gelen yazıları çevrimiçi olarak sorgulamalı, şüphelendikleri yazıları sayfaya koymamalıdır.
Gerekirse bu konuda muhabirle ya da yazının sahibiyle birlikte çalışılmalıdır.
Unutmayalım: İntihal, telif hakkı ihlalinden farklıdır ve sözünü ettiğimiz yaklaşım Türkiye'deki yayıncılığı ve gazeteciliği daha saygın hale getirecektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.