İBRAHİM ALTAY

Erek gazeteciliği

Bu hafta, dünya turuna çıkan bir diğer yalan da 'Kobane'ye saldıran IŞİD militanları Ceylanpınar sınır kapısını kullandı' iddiası oldu.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ şöyle demiş: "IŞİD'in Türkiye'den geçtiğini düşünüyoruz. Hükümet aksini ispatlasın."
Saçma olduğunun farkındayım ama bu açıklama Türkiye'deki gazetecilik mantığını deşifre etmesi bakımından önemli.
Temel hukuk kaidesine göre "Müddei iddiasını ispatlamakla yükümlüdür." Türk medyasındaki genel anlayış ise "Biz iddiayı ortaya atalım, onlar doğru olmadığını ispatlamaya çalışsın" şeklindedir. Bu sayede haberin yalan olduğu ortaya çıkana kadar propaganda makinası çalışmış ve arzu edilen algı yaratılmış olur.
Bu haftanın 'iddiacı gazetecilik' korosunda Suriye resmi haber ajansı, Suriye devlet televizyonu, Radikal gazetesi, İMÇ TV, BBC Türkçe, Diken, T24 gibi çok sayıda değerli sanatçımız vardı. Hep bir ağızdan aynı nağmeyi terennüm etmeye başladılar. Kimi 'yerel kaynaklar' mitinden yararlandı, kimi sahte görgü tanıkları icat etti, kimi de manipülatif sosyal medya hesaplarının yancısı haline geldi.
Bu medya kuruluşları her duyduklarını yayınlamadıklarına göre bu iddiayı ciddiye almış olmalılar. Ve şu soruları mutlaka sormuşlardır: Bu iddianın kaynağı kim ya da kimlerdir? Kaynağın amacı nedir? İddianın doğruluğunu teyit ya da tespit edecek, en azından destekleyecek, görüntü ve tanıklıklara sahip miyiz?
Diyelim ki bu ve benzeri sorgulamaları yapmakta geç kaldılar; AA'nın yayımladığı güvenlik kamerası görüntülerini izleyebilirlerdi. PYD ve YPG yetkililerinin kendilerini yalanlayan açıklamalarını dinleyebilirlerdi. Özür dileyip, haberlerini düzeltebilirlerdi. Yapmadılar. İşi pişkinliğe vurup konuyu geçiştirdiler.
Bir kez daha gördük ki amaç gazetecilik değil. Basın meslek ilkeleri bu arkadaşlarımız için sadece bir koruma kalkanı. Etik kodlar ve araştırmacı gazetecilik bir zırh. Oysa 'aşırı yalan söylemek' sadece topluma değil, gazeteciliğe de zarar veriyor. Propaganda aparatına dönüşmek medyayı daha az sofistike hale getiriyor.
Terör örgütleri insanları öldürürken, dava sosuna bulanmış, objektiflikten, tarafsızlıktan, gerçekçilikten ve adaletten uzaklaşmış bu 'erek gazeteciliği' mesleği öldürüyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.