MAHMUT ÖVÜR

'Siyasetçi kendini kral gibi görüyor'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, 3 Kasım 2002 seçimlerinden önce de sonra da en çok üzerinde durduğu konu, 'Milletvekili dokunulmazlığı'ydı. Konu, 'siyasetin şeffaflığı' açısından önemliydi.
O günden bu yana tam üç yıl geçti. Bu konuda ne yazık ki tek adım atılmadı. Şimdi önümüzde iki çarpıcı araştırmanın sonuçları var.
İlki, Uluslararası Saydamlık Örgütü'nün 69 ülkede 55 bin kişiyle (2.036'sı Türkiye'den) görüşülerek hazırladığı "2005 Dünya Yolsuzluk Barometresi" anketi.
Diğeri de AK Parti'nin kendi yaptırdığı kamuoyu araştırması. İki anket de, 'siyasetin şeffaflığı' 'yolsuzluk ve yoksullukla' ilgili çarpıcı sonuçlar içeriyor.
Anketlerin ortaya koyduğu çarpıcı sonuçları CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la konuştuk.
Baykal, gerçek sonuçların anketlerden çok daha vahim olduğunu belirterek şöyle diyor:
"Bu konuda ilerleme yapmanın yöntemi belli. En önemlisi milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması. Bunu sağlamadan Türkiye'nin yolsuzlukla mücadelede bir ilerleme kaydetmesi mümkün değil. Milletvekili de normal vatandaş gibi sorgulanabilir, takip edilebilir hale gelmelidir. Siyasetçi kendini kral gibi görüyor. Ayrıca Türkiye'de yargılama sistemini gözden geçirmek lazım. Mesela Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısı değişmelidir. Bu yapı kaldığı sürece yargının siyasi etkiye açık durması kaçınılmaz. İktidarlar kendileri iş başında kaldığı sürece maniple edebiliyorlar. Bunun kapısını kapatmak lazım."
Deniz Baykal, AK Parti iktidarı döneminde öne çıkan ve değişmeyen önemli konulara da dikkat çekiyor ve şunları söylüyor:
"Türkiye'de ihale sistemini, kamu özelleştirme uygulamalarını, işin hukukuna ve ilkelerine göre götürmek lazım. Devlet Denetleme Kurulu özelleştirmeyle ilgili yeni bir rapor yayınladı. Türkiye'de yolsuzluk kaynakları olarak özelleştirme ve kamu ihaleleri görünüyor. İktidarın bu konuda samimi olduğunu bürokrasiye yargıya ve kamu oyuna vermesi lazım. Bunlar bu izlenimi veremiyorlar. Bunlarla ilgili ciddi şüphe var. Maliye Bakanının 4 defa kendisi için af çıkarttığı bir ülkede saydamlıktan söz etmek mümkün mü?
Dünya Şeffaflık Örgütü'nün Türkiye araştırmasında yolsuzluğa bulaşmış kurum olarak ' siyaset ve siyasi partiler'in yanında bu kez Vergi Daireleri'ni de göstermesini Deniz Baykal şöyle değerlendiriyor:
"Bir ülkede Maliye Bakanı hazineyi emanet ettiğimiz insan. Şunu sorayım sana 'Sen Maliye Bakanına mal mülk ve gayri menkul gibi servetinin idaresini teslim eder misin?' Oysa Türkiye'yi veriyoruz adama. O yönetiyor. Bu insan, yaşamında çok dürüst, emanete hıyanet etmeyecek bir insan olmalı."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.