MAHMUT ÖVÜR

AK Parti'ye 'Balyoz hareketi'

Türkiye'de her dönem yönetime el koymaya, yani darbe yapmaya hazır bir askeri yapı olduğunu biliyoruz.
Sivillerin her an yanlış yapacağını, ülkeyi uçuruma götüreceğini düşünen bir kurumdan söz ediyoruz.
Ne yazık ki mevcut yasalar da buna fırsat veriyor.
Hâlâ o yasalar değişmedi.
Aynı şekilde onlarla düşünce birliği içinde olan siviller de var.
Bu darbeci sivil anlayışı, 3 Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti'nin tek başına iktidara gelmesinden bir süre sonra bırakın gizli saklı zeminleri, açık siyaset zeminlerinde bile gördük.
"Ordu izin vermez" yaklaşımı dile getiriliyor hatta bazı siyasi çevrelerde çok daha emin bir güvence veriliyordu: "Bekleyin her şey değişecek..."
Neyse ki Türkiye'nin demokratik güçleri buna izin vermedi ve 2010'a "darbesiz" geldik.
Ama hâlâ kamuoyu yoklamalarında toplumun yaklaşık yüzde 27'si gibi önemli bir kesimi TSK'nın darbe yapabileceğine inanıyor.
Bu açıdan darbecilerle darbe karşıtları arasındaki mücadele henüz bitmiş değil. Daha bir yıl önce ortaya çıkan "Siyaseti Bitirme" ve "Kafes Eylem Planı" bunu gösteriyor.
Şimdi bu tür planlara kaynaklık eden çok daha geniş kapsamlı ve yaygın olduğu tahmin edilen bir plan ortaya çıktı.
Taraf gazetesinin kamuoyunun gündemine taşıdığı darbe planının adı; "Balyoz Harekâtı..."
Bu planı ilginç kılan 2003-2004'te düşünülen Ayışığı, Sarıkız gibi darbe planlarından çok daha önce, yani daha AK Parti iktidarının ilk günlerinden itibaren planlanıyor olması...
Yani mesele AK Parti iktidarının yaptıkları ya da yapacakları değil, bizatihi varlığı darbe planlamaya yetiyor...
Hem de ne planlar...
Fatih ve Beyazıt Camisi gibi önemli merkezlere bomba konuyor, jet uçaklarının düşürülmesi planlanıyor.
Sonra da kaos ortamı bahane edilerek "sıkıyönetim" ilan ediliyor. Ürpertici ama doğrusu bize hiç de yabancı değil.
Daha önceki askeri darbeler ve muhtıralar hep aynı yol izlenerek yapıldı ve biz de her defasında aynı oyuna geldik.
Ama artık o oyunlar tutmuyor. Son on yıla bakın... Ordu içinde iktidarı devirmek isteyen onlarca darbe planı ortaya çıktı. Ama hiçbiri başarılı olmadı.
Bunda siyasi iradenin her defasında şapkasını alıp gitmemesinin, dış dünya koşullarının elbette önemli etkisi var ama ordu içindeki değişimcileri de görmek gerekiyor. Orada da darbelerle anılmak istemeyen bir kesim var ve darbecileri frenlemede önemli rol oynuyorlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.