Demokratlığı gidip, Müslümanlığı kalan kim?

Dün İnternethaber.com'da Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu'yla söyleşiyi okuyunca Has Parti'yi hatırladım.Bekaroğlu, seçimlerde girdiğimiz iddiayı kaybetmesi bir yana "Parti içi demokrasi" konusunda iyi bir sınav vermedi.
Daha önce fırsatım olmadığı için yazamadım, Bekaroğlu bir süre önce olaylı bir biçimde Has Parti İstanbul İl başkanı oldu. Mevcut İl Başkanı Abdullah Demirhan'ı istifaya zorlayarak o makama gelmesi insana, "Hoca'nın dediğini yap, yaptığını yapma" sözünü hatırlattı.
Düşünsenize, seçim ve partiler yasasının daha demokratik olmasını isteyeceksiniz sonra da atamayla bir ilin başına geleceksiniz.
Üstelik sizin gelmenizle 1500'ü aşkın partiliniz istifa edecek. Belki partiden umudunu kesenler için bahane oldu ama yine de ülke için demokrasiyi savunanların, partilerin başına "atama"yla gelmeleri insanı şaşırtıyor.
Atamayla gelip demokrasiyi hayata geçiren biri var mı bilmiyorum. Bugün mevcut siyasi partilerimizin hepsinin durumu bu nedenle vahim... Bekaroğlu gibi "demokrat" olduğunu söyleyen biri tepeden inme koltuğa oturuyorsa gerisini siz düşünün.
Belki de bu yüzden bir türlü gerçek demokrasiyle buluşamıyoruz.